logo

İnsanın kendine yolculuğu: Hac

Hac kutlu bir yolculuktur...
Vakti yaklaştıkça heyecanı arttıran, kutlu beldeye yakınlaştıkça kalbi titreten.
Evinden ayrılınca sevindiren, dönüp eşiğe basınca hüzünlendiren.
İki vakıa arasındaki zamanı özetleyen, ruhların buluştuğu Gâlu Belâ’dan ruhların toplanacağı mahşere uzanan bir yolculuktur.
Haccı kutlu hale getirebilene ne mutlu.

Hac meşakkatli bir ibadettir...
Maddi ve manevi fedâkarlıkta bulunmanın önemini kavratır.
En iyi yol arkadaşının, gönül zenginliği ve güzel ahlak olduğunu öğretir.
Canı ve bedeni, kulluk bilinciyle yolların tozuna vurabilmenin anlamını idrak ettirir.
Haccın meşakkatini göğüsleyebilene ne mutlu.

Hac sabırdır...
Sabır, hac ile anlamına kavuşur.
“Sabır hacı, sabır” nidaları yankılanırken semada, nefis harekete geçer vakitli vakitsiz.
Nefis, aklı kullanır, kalbi kandırır, dili keskinleştirir; mesuliyet ve vebali arttırır.
Sabrı hacda öğrenebilene ne mutlu.

Hac nefis terbiyesidir...
Günahların oluşturduğu lekelerin tevbe-i nasuh ile kalpten silinmesinin anahtarıdır.
Bir daha günah işlememeye samimiyetle söz vermeyi, sözünün eri olmayı öğretir.
Sâfiliği ve azmi oranında kulu, nefsi emmâreden nefsi mutmainneye, oradan nefsi kâmileye ulaştırma serüvenidir.
Nefsini hacda ıslah edebilene ne mutlu.

Hac varlık sebebini idraktir...
İnsana neden yaratıldığını ve nasıl kulluk etmesi gerektiğini hatırlatır. 
Elest Bezmi'nde Rabbine verdiği sözü anımsatır.
Varlığını hacda idrak edebilene ne mutlu.

Hac ilahi aşka açılan kapıdır...
Yaratıcı’nın lütfuyla aşıkın kalbi sâfiyâne olunca aşkı hakiki zuhur etmeye başlar.
Ruhu arındıran hac, kulu önce kendini tanımaya, sonra Rabbini bilmeye sevk eder. 
İlahi aşka hacda erebilene ne mutlu.

Hac kavuşmadır...
Kulun Rabbine ilticası, Rahman’ın kullarına şefkatidir. 
Kulluk bilincinin zirvesi, Yaratıcı’nın yarattıklarından memnuniyetidir.
Kabe-i Şerif’in etrafından pervane olabilmektir, can verebilmektir. 
Rabbine hacda kavuşabilene ne mutlu..

Hac sevgidir...
Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevebilmeyi, müsamaha edebilmeyi, diğergâmlığı öğretir..
“Yere göğe sığmam, mü’min kulumun kalbine sığarım” buyuran Rabbini kalbinden bir an olsun çıkarmamanın insanı kâmil olma yolundaki ehemmiyetini anlatır.
Gerçek sevgiyi hacda tadabilene ne mutlu.

Hac İslam kardeşliğidir...
Dili, ırkı, rengi, geleneği, kültürü, algısı farklı kulları Lebbeyk nidalarıyla Beytullah’ta buluşturur.
İslam kardeşliği ve birlikteliği hac vesilesiyle hayat ve anlam bulur.
Etnik ve mezhep çatışmasını körükleyenlere en iyi cevaptır.
Hac kardeşliğini yaşayabilene ne mutlu.

Hac ilk mesajı anlamaktır...
“Nefsi daima melek ve şeytan arasında mücadele edip duran” insanoğluna “iç huzuru” bulmanın yolunu gösterir..
Fıtrata uygun en son ve en yeni nizamın kodlarının Hira Dağı’nda olduğunu her daim hatırlatır.
İlk mesajı hacda layıkıyla anlayıp kendini değiştirebilene ne mutlu.

Hac Peygamberin (sas) izini sürmektir...
O’nun ayak bastığı beldenin tozunu yutmak, mübarek gözleriyle seyreylediği mekânları görmek, sesinin yankılandığı Mescid-i Haram’da, Hira’da, Serv’de, Bedir’de, Uhud’da kalbiyle geçmişi duymaya çalışmaktır. 
Hacda izinde toz olabilene ne mutlu.

2 Zilhicce 1434
7 Ekim 2013

Naim Güleç
Mekke-i Mükerreme