logo

Kaynak suları sürekli izlenmeli

Bazı ambalajlı içme suyu numunelerinde ağır metal kirliliğinin tespit edilmesinden sonra, uzmanlardan vatandaşlar için önemli uyarılar geldi. İstanbul şebeke suyunun birçok ambalajlı suya göre daha güvenilir olduğunu dile getiren uzmanlar, ters ozmoz olmayan arıtma cihazlarının da musluk suyunu artıma için kullanılabileceği bilgisini paylaştı.

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Osman Erk de, içme sularının her türlü ağır metallerden arındırılmış ve alkali içmesi gerektiğini vurgulayarak şu bilgileri paylaştı: “Asıl mesele fosfatlı gübreler. Çünkü arsenik, civa, selenyum gibi onlarca ağır metal içeriyor. Gübre, yağmur ve sulama ile yer altı, yer üstü su kaynaklarına bulaşıyor. İçme suyu mutlaka elektron, yani enerji dolu olması gerekir. Çünkü vücutta bol miktarda toksin var ve toksinler artı yüklü protonlar. Bu toksinleri atabilmek için eksi yüklü protonlara ihtiyaçlara var.

Eksi yüklü proton da suyun belirli aletlerle muamele edilmesinden sonra kazanılan bir özellik. ABD, Japonya ve Rusya’da bu şekilde işlemden geçirilen sular tedavi amacıyla da kullanılıyor. Dünyada maalesef temiz su kaynağı bırakmadık. Su alırken PH’sına dikkat edilmeli, mümkün olduğunca plastik şişelerden uzak durulmalı. Markette satılan ürünler bağımsız kuruluşlar tarafından sıkı şekilde denetlenmeli.”

'MUSLUK SUYU İÇİLECEK DURUMDA'

Emekli öğretim üyesi Dr. Kenan Demirkol “İstanbul’da musluk suyu güvenilir ve içilecek durumda. İSKİ her gün 300 ayrı noktada su analizi yaparak yayınlıyor. Şişe sular, dolum tesisinde henüz şişeye girmeden tahlil ediliyor. Oysa ki musluk suyu vatandaşın musluğundan alınarak tahlil ediliyor. Arada ciddi bir fark var. İstanbul’da yaşayanlar için musluk suyunu öneririm. Ancak binalarda depo varsa, musluk suyu direkt şebekeden gelmiyorsa ve depo plastik ise kanserojen riski vardır. Bu durumda filtre veya arıtma cihazı kullanılmalı. Arıtma cihazları kesinlikle ters ozmoz olmamalı. Çünkü ters ozmoz denilen ürünler, sudaki yararlı elektrotları yok eden bir sistem.”

'KAYNAK SULARI İZLENMELİ'

Veterinerlik Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Özer Ergün, Günümüzdeki çeşitli endüstri kollarındaki gelişmeler, kentleşme ve modern tekniklere dayalı tarımın yaygınlaşması sonucu ağır metallerin sulara bulaşmasında artış görülüyor. Gıdalar ve su ile insan vücuduna giren bu metaller vücutta iç organlarda ve çeşitli dokularda birikerek karaciğer, böbrekler, bağırsaklar ve merkezi sinir sisteminde önemli hastalıklara neden olabiliyor. Halk sağlığı açısından piyasada satışa sunulan kaynak suları ve doğal mineralli suların sürekli olarak izlenmesi ve önleyici tedbirler alınmalı.”

Milliyet