Kent yaşamının her anını işgal eden gürültünün sağlık üzerindeki etkilerini ABD’de yayımlanan Wall Street Journal gazetesi masaya yatırdı. Gürültüye maruz kalanların yaşadıklarını pasif içicilerin durumuna benzeten gazete, “Sigara dumanı ciğerleriniz için neyse, gürültü de kulaklarınız için aynı şey” değerlendirmesini yaptı.
City University of New York profesörü Arline Bronzaft, gürültünün en doğrudan ve yaygın sonucunun duyma kaybı olduğunu belirtti. Salgın Hastalıkların Engellenmesi Merkezi’ne göre 26 milyon kişi gürültüye bağlı nedenlerle duyma yetilerinde sorun yaşıyor.
Gürültü, çalışma ortamında dikkati dağıttığı gibi hormonlar üzerinde de etkili bir rol oynuyor. İlkel zamanlarda bir hayvanın çığlığını ya da yüksek sesli bir gürültüyü tehdit olarak algılayan insanoğlunun genlerine kazınan bu durum, gürültü sırasında stres hormonu ‘kortizol’un salgılanmasını tetikliyor. Bu durum kalp damar sistemini yoruyor. British Columbia Üniversitesi’nin araştırmasına göre, gürültülü bir ortamda çalışanlarda kalp rahatsızlığı yaşama riski huzurlu bir ortamda çalışanlara göre 3 kat fazla.
Milliyet