Soğuk savaş dönemi sonrası yaşanan beyin göçünü 'Beyin Gücü'ne dönüştürmek isteyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK'ın da katkıları ile dünyanın çeşitli ülkelerinden yaklaşık 100 bilim insanını bir araya getirdi.
Çoğu 1980 döneminde yurtdışına gitmiş, Harvard, Columbia, Washington gibi üniversitelerde kürsü başkanlıklarına kadar yükselmiş profesörlerin ortak kanısı ise Türkiye'nin kendini ilk 10 ülke arasına sokacak veya gerilere götürecek bir yol ayrımında olduğu yönünde.
Türkiye, büyük ülke için yol ayrımında Hardvard Üniversitesi'nde Genetik ve Metabolizma Profesörü ve Genetik Kompleks Hastalıkları Bölüm Başkanı olan Prof Dr. Gökhan Hotamışlıgil, Türkiye'nin önemli bir yol ayrımının eşiğinde olduğuna işaret etti. 25 yıldır ABD'de bulunan ve çalışmaları ile "immumometabolisim" sahasının açılmasını sağlayan Hotamışlıgil, Türkiye'de her şeyin benzeri çok az olan bir ivme ile değiştiğini söyledi.
Türkiye'nin çatışma ortamı ile hayati bir süreç içinde olduğuna işaret eden Hotamışlıgil "Bundan sonra dünyanın ilk 10 ülkesinden biri olarak mı yaşayacağız yoksa geri mi döneceğiz, bu belli olacak. Türkiye'de 200 üniversite var. Bu muazzam bir şey.
Ama 80 milyon insanın yaşadığı bir yerde 200 üniversite çok az. 2.5 milyon kişinin yaşadığı Massachussett'te 65 tane üniversite var. Uygulamaya odaklanırsak bilimselliği kaybediyoruz. Temel bilim gelişmeden olmuyor. Burada Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı var. Bunun gerçekleşebilmesi için bu isim sırasına göre gelişmesi gerekiyor. Bilimin başarılı olması lazım ki teknoloji üretebilsin" dedi.
Dünya