Avro krizi derinleşirken uluslararası piyasaları karanlık bir sonbaharın beklediği açığa çıktı. Özellikle Avro’da yaşanan açmazlar nedeniyle Avrupa merkezli bir “kara eylül” beklentisi giderek yaygınlaşıyor.
IMF tarafından haziranda hazırlanan ve dağıtıma giren “sistemik banka krizinde son durum” üzerine bir raporda, iki araştırmacı Luc Laeven ve Fabian Valencia, 1970 ile 2011 yılları arasındaki mali krizlerin toplu bir dökümünü verdi.
IMF uzmanları, “Systemic Banking Crises Database: An Update” başlıklı incelemede bu yıl daha tehlikeli bir “kriz ayı” ile karşı karşıya kalınacağına dikkat çekti. Bu arada eylülün özellikle Avro bölgesi için Lefkoşa’dan Karlsruhe’deki Alman Anayasa Mahkemesi’ne kadar uzanan bir alanda adeta bir kader ayı yaşayacağına inananların sayısında artış gözlendi.
6 Eylül’de Avrupa Merkez Bankası (ECB) Kurulu toplanacak ve krizdeki devletlerden tahvil satın alıp almayacağı konusunu tartışacak. ECB Başkanı Mario Draghi İspanya ve İtalya gibi yardıma muhtaç büyük ekonomilerin önce Kurtarma Şemsiyesi EFSF’ye bir başvuru yapmaları ve ECB harekete geçmeden önce de “reformlara girişmeleri” gerektiğini vurguladı. ECB Kurulu’nun karar vermeden önce 11 Eylül’deki Avrupa Komisyonu’ndan Avrupa banka denetimi için hazırlanan taslağı, 12 Eylül’de de Alman Anayasa Mahkemesi’nin ESM ve Mali Pakt’a ilişkin kararını bekleyecek. 500 milyar Avro’luk yeni kurtarma şemsiyesi ESM’de Almanya’nın payı 190 milyar Avro olacak ve anayasallığı konusunda genel bir kuşku bulunuyor.
Cumhuriyet