Tüketiciler Birliği Onur Kurulu Başkanı Aydın Ağaoğlu, bankaların kredi hizmeti sunarken yanında hayat sigortası satılmasının hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Tüketici Kanunu’nun 5’inci maddesinin bankaların mal ya da hizmet satışı esnasında diğer bir malın ya da hizmetin satışının zorunlu kılınmasını yasakladığını aktaran Ağaoğlu şunları söyledi: “Bankalar tüketicilere kredi hizmeti sunarken, bunun yanında hayat sigortası hizmetinin de kendilerinden satın alınmasını isteyemez. Bu hukuka uygun değil. Ama bankalar bunu zorunlu kılıyor ve ‘benden alacaksın’ diyor. Bankaların büyük çoğunluğunun sigorta acentesi var. Bu tür durumlarda müşteriler bankaları sanayi il müdürlüğüne şikayet ederse tüketici kanununun 25’inci maddesinde belirtilen idari para cezasına muhatap olacakları kesindir” dedi.
Tüketiciler Birliği Onursal Başkanı Bülent Deniz de bankaların hayat sigortasında yaptığı vurgunu eleştirdi. Hayat sigortasının yıllık olarak yapıldığını ifade eden Deniz şöyle devam etti: “Bu durumda siz 6, 18, 30 ay ödemeli kredi çekseniz de sigortanız 12, 24, 36 aylık oluyor.
Örneğin; 24 ay ödemeli kredi çektiniz. Kredi süresi kadar değil, 36 aylık sigorta yaptırabiliyorsunuz. Krediniz bittikten sonra kalan 11 aylık hayat sigortasını boşuna yaptırmış oluyorsunuz. Ancak banka bu noktada müşteriyi uyarmıyor. Para bankada kalıyor.” Pek çok tüketicinin bu durumu bilmediğini belirten Deniz, bankanın da uyarmadığı için müşterinin parayı alamadığını kaydetti.
Deniz, kredi borcunu erken kapatanların da hem faiz indirimden yararlanabildiğine hem de geri kalan günlerdeki hayat sigortası primlerini geri alabildiğine dikkat çekti. Kimse bu durumu bilmiyor Bülent Deniz, ortalama olarak 200 liranın kesildiği hayat sigortası ücretlerinin geri alınabileceğini vatandaşın bilmediğini dile getirdi.
Deniz, “Milyonlarca insan kredi çekiyor ancak bu artan primleri alan müşteri oranı yüzde 5’ten bile daha az. Hal böyle olunca bankaların ekmeğine yağ sürülüyor” değerlendirmesinde bulundu.
PARALAR NASIL ALINACAK?
Hayat sigortasında artan primlerin alınmak istendiğine dair ilgili bankaya dilekçe yazılacak. Bankadan olumsuz yanıt gelmesi halinde aynı dilekçe ilçe kaymakamlıklarındaki hakem heyetine sunulacak. Gerekçeli karar en geç üç ay içerisinde tüketiciye bildirilecek.
Bugün