Sovyetler Birliği'nden 21 yıl önce bağımsızlığını kazanan Tacikistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan, sınır aşan suların kullanımı sorununa çözüm bulamıyor. Su sorunu, Orta Asya ülkelerinin ilişkilerindeki gerginliğin dönem dönem artmasına neden oluyor.
Orta Asya'nın en büyük nehri olan Amuderya (Ceyhun) Afganistan'da doğuyor ve sularının büyük bölümünü Tacikistan'dan alıyor. Batı yönünde ilerleyerek Tacikistan-Afganistan ve Afganistan-Özbekistan sınırını oluşturan nehir buradan Türkmenistan topraklarına giriyor ve kuzeyde Özbekistan içinden devam ederek ülkenin kuzey sınırındaki Aral Denizi'ne dökülüyor.
Siriderya (Seyhun) nehri ise Kırgızistan'dan doğuyor ve güneye inerek ülkenin Özbekistan'la sınırını oluşturup buradan kuzeye yöneliyor. Kazakistan topraklarına giren nehir, yine ülkenin kuzey batısındaki Aral Denizi'ne dökülüyor.
Sovyetler Birliği döneminde Amuderya ve Siriderya'nın memba ülkeleri durumundaki Kırgızistan ve Tacikistan'a inşa edilen Kambarata, Toktogul, Nurek ve Sangtuda hidroelektrik santralleri; Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan'ı içine alacak şekilde tüm bölgeye elektrik enerjisi sağlarken, barajlarda depolanan sular da özellikle Özbek ve Kazak tarım arazileri için etkin biçimde kullanılıyordu.
Ancak Sovyetler Birliği'nin dağılarak ulusal sınırların ve ekonomilerin ortaya çıkmasıyla birlikte, geçmişteki iş bölümü de büyük ölçüde sona erdi. Her ülke sulama ve enerji ihtiyacını kendi ulusal imkanlarıyla güvenceye almaya çalıştı.
Kış aylarında enerji kaynakları kıtlığı yaşayan Tacikistan ve Kırgızistan su kaynaklarını elektrik üretimi için seferber etmeye çalışırken, Sirderya ve Emuderya sularını tarım arazileri için en iyi biçimde değerlendirmek isteyen Özbekistan ve Kazakistan ise, suların depolanmak yerine enerji üretimi için sürekli salınması nedeniyle su sıkıntısı yaşıyor.