logo

Sanayici tasarımı keşfetti, 37 bin başvuru yapıldı

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2010’da Türkiye’nin yaklaşık 31 bin tasarım başvurusu bulunduğunu, geçen yıl ise bu rakamın yüzde 20 artarak 36 bin 578’e ulaştığını söyledi.
AB içinde en iyi tasarımcılar listesinde Türkiye’nin 2. sıraya yerleştiği bilgisini veren Çağlayan, bu tasarım ve buluşlara sanayiciler tarafından sahip çıkılacağını kaydetti. “10 yıl önce sanayicinin gündeminde ‘inovasyon, Ar-Ge, yüksek katma değer ve yüksek teknoloji’ kelimeleri yoktu. Yüksek gümrük duvarlarıyla adeta sanayicinin ilerlemesini engelleyen bir yapı vardı.” diyen Çağlayan, bugün teknolojide birbiriyle yarışan yeni tasarımları gerçekleştiren bir yapı oluştuğunu dile getirdi. 
Ar-Ge teşvik kanunu ile ‘dünyaya meydan okuduklarını’ belirten Bakan Çağlayan, yeni teşvik sistemiyle önemli bir makas değişikliğine gidildiğini ifade etti. Çağlayan, 55 bin ihracatçı şirketin ihracat yapmakla kalmadığını, Türkiye ekonomisinin büyümesine de katkı verdiklerini söyledi. Bakan Çağlayan, ihracatçıların, dünyanın her yerinde yeni pazar arayışlarıyla da kalmayarak, 2023 için son derece önemli olan 500 milyar dolarlık mal ihracatını hedef koyduklarını dile getirerek, “Artık ihracatçılarımız, ihracatımızın araştırma geliştirme, inovasyon ve yüksek katma değer ile teknolojiden daha fazla pay alarak kalitenin yükseltilmesi noktasında önemli bir sorumluluğu üstleniyor.” dedi.      
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise inovasyon konusunda yeni hedeflerinin olduğunu belirterek, şunları ifade etti: “2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefledik. Bu yolda üç yeni teklifimiz var. Birincisi, Türkiye’nin değerler hiyerarşisinde inovasyonun en üst sıralarda yer almasıdır. Ne demek istiyoruz? Her dönemde toplum bir şeyleri önemser. Bazen kahraman olmayı. Bazen devlet adamı olmayı. Bazen asker, bazen doktor olmayı. Bazen de girişimci, işadamı olmayı. En üst noktaya her düzeyde inovatif insanı koymamız gerekiyor. İkinci olarak inovatif düşüncenin, vücut bulması için ulusal inovasyon stratejisinin oluşturulması ve bir devlet belgesi olarak ortaya konulması şart. Üçüncü olarak  ise gelişmiş ülkelerde tasarım ve ürün geliştirme faaliyetleri pahalı hale geldi. Firmalar bu faaliyetleri bizim gibi ülkelere kaydırmanın ve daha hesaplı bir biçimde yapmanın peşindeler. İstanbul’u dünya ölçeğinde bir tasarım ve inovasyon cenneti olarak ilan edebiliriz.”