Vatandaşlık hakkından, evliliğe, eğitimden sağlığa kadar birçok insani haktan mahrum bırakılan Arakan Müslümanları, yüzyıllardır süren sistematik bir soykırım ve yok edilme politikasıyla karşı karşıya.
Uzun yıllar etkisini sürdüren bu katliamların ardından Arakan'dan, günümüze kadar süren büyük bir göç dalgası başladı. 8. yüzyılda bölgeye gelen Müslüman tüccarlar aracılığıyla İslamiyet'le tanışan Arakanlılar, bir süre sonra Arakan İslam Krallığı'nı kurdu. 18.yüzyıl sonlarında sömürgeci İngiltere'nin, Arakan İslam Krallığını yıkarak bölgeyi işgal etmesiyle Müslümanların çilesi de başlamış oldu.
Müslüman bir topluluk dünyanın gözleri önünde katlediliyor
Uluslar arası medyanın ısrarla bölgede bir savaş varmış gibi yansıttığı haberlerin aksine, bölgede her açıdan savunmasız bırakılmış Müslüman bir topluluğun dünyanın gözleri önünde katledilmesi söz konusu. Zira Arakanlı Müslümanlar, maruz kaldıkları acımasız politikalara ve katliamlara karşı kendilerini savunma imkanına sahip olmadıkları gibi, ulusal ve uluslararası hukuk tarafından da yok sayılarak savunmasız bırakılıyor.
Arakanlı Müslümanlara karşı, uluslararası hukukun soykırım olarak tanımladığı her türlü fiili işleyen Budist zulmünü görmezden gelmesi, Birleşmiş Milletler benzeri, dünyada barışın teminatı olduğu iddiasındaki kurumların üzerinde kara bir leke bırakıyor.
Millî Gazete