Dünyada her yıl 200 bin civarında yeni cüzzam hastası tedaviye alınırken, Türkiye'de kayıtlı cüzzamlı sayısı 2 bin 500 civarında.
Eskiden toplum dışına itilen kurbanlarıyla korkunç ve çağ dışı bir hastalık olarak bilinen lepra (cüzzam), günümüzde ender görülen bir hastalık.
Türkiye'de yeni hasta sayısı son yıllarda 3 ile 5 arasında değişirken, 2011'de 3, 2012'de 6'sı yeni toplam 9 cüzzamlı tespit edildi.
Dermatoloji uzmanı Ümmühan Kaya, ''Son yıllarda yeni hasta sayılarında ufak bir değişiklik olsa da biz hala lepranın Türkiye'de azalacağına ve biteceğine inanıyoruz'' dedi.
Hastaların hiçbir şekilde dışlanması gerekmediğine dikkati çeken Kaya, ''Biz bu hastalardan hiçbir şekilde cüzzamlıdan korkar gibi korkmayacağız'' diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) da Dünya Cüzzam Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, 1995'te yaklaşık 2 milyon cüzzam vakasının 2007'de 35 bine kadar gerilediğini ve hastalığın önlenmesi konusunda ciddi bir ilerleme kaydedildiğini belirtti.
DSÖ, 2004'de 400 bin, 2010'da 228 bin 474, 2011'de 219 bin 75 cüzzam vakasına rastlandığını ve hastalığın sıklığında ciddi bir düşüş olduğunu bildirdi.
İngiliz cüzzam uzmanı Stewart Cole da, son 53 yılda 16 milyondan fazla cüzzam hastasının tedavi edildiğini ancak az gelişmiş ülkelerde hala cüzzama rastlandığını söyledi.
1876'da Norveçli bilim adamı Armauer Hansen tarafından keşfedilen cüzzam mikrobu, deri ve sinirlere yerleşen kronik seyirli bulaşıcı bir enfeksiyon olarak biliniyor.
Hastalığın ilerleyen evrelerinde, parmaklarda içe doğru kıvrılma, deride yuvarlak lezyonlar, göz kapaklarında kapanma ve avuç içi kaslarında erime gibi belirtilere rastlanıyor.