Çanakkale Zaferi’nin üzerinden 98 yıl geçmesine rağmen, cephede yaralanıp tedavi için İstanbul’a getirilen ve şehit olan 24 bin Mehmetçik’in akıbeti hâlâ aydınlatılamadı.
1915 yılında Eyüp Hilal-i Ahmer (Kızılay) Cemiyeti tarafından idare edilen İplikhane Hastanesi ve Haydarpaşa’daki Hilal-i Ahmer Tıp Fakültesi Hastanesi ile birlikte toplam 52 hastanede şehit olan askerlerin nereye defnedildiğine dair kayıtlar bulunamadı.
Zaman'ın haberine göre, hastane kayıtları ile Milli Savunma Bakanlığı’nın şehit listelerini karşılaştırarak kayıp erlerin izini süren 18 Mart Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lokman Erdemir, “Özellikle Anadolu yakasında başta Haydarpaşa olmak üzere yakınlarındaki hastanelerin şehitleri Karacaahmet’e, İplikhane Hastanesi’nde vefat edenler ise Eyüp Şehitliği’nde defnedildi.” diyor.
Edirnekapı’da şu an 6 bin 600 Çanakkale şehidinin yattığını belirten Erdemir, Eyüp ve Karacaahmet’e defnedildiği düşünülen şehitlere ait kayıtlara ulaşılamadığını ifade ediyor. Yaralı sevkiyatı esnasında vapurlarda şehit olanların ise genelde ilk iskelede bırakıldığını söyleyen Erdemir, İstanbul’a yakın diğer yerlerdeki hastanelerde vefat edenlerin de tespit edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Erdemir’e göre savaş sonunda İstanbul’daki hastanelere sevk edilen yaralı sayısı 211 bin 159. Bu sayı, Çanakkale’ye muhabere için sevk edilen asker sayısının yarısı kadar. 1916 yılı sonunda İstanbul hastanelerindeki yaralılardan 6 bin 128’i ve hastalardan 24 bin 451’i vefat etti. Erdemir, hastanelerde şehit olan askerler için ‘vefayat’ listeleri tutulduğunu ve bu listelerin ortaya çıkmasıyla kayıp şehit mezarlıklarının bulunabileceğini söylüyor.
Çanakkale Zaferi
I. Dünya Savaşı yıllarında İtilaf Devletleri’nin çok kolay bir şekilde geçmeyi planladıkları Çanakkale Boğazı’nda karşılaştıkları, şehit olmayı her şeyden çok isteyen vatan evlatlarının kırılmaz savunması tarihe “Çanakkale Geçilmez” sözünü adeta kazıdı. Anadan, yardan, her şeyden vazgeçen ve yaşları 15’e kadar inen gencecik fidanlar, okullarını bile bırakıp cepheye koştular.
Okumuş bir nesli kaybettik
Halkın maddi-manevi tüm imkanlarını seferber ederek Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdırdığı Çanakkale Savaşları, bir dönemin okumuş, eğitim almış neslinin de kaybolmasına yol açtı. Osmanlı Devleti’nin 250 binden fazla kayıp verdiği cephede, yaklaşık 10 bin üniversiteli ve 70 bin orta öğretim öğrencisi şehit düştü. Selçuk Üniversitesi (SÜ) İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Caner Arabacı,yaptığı açıklamada, 500 binin üzerinde insan kaybının yaşandığı Çanakkale Cephesi’nin İstanbul’a açılan kapı olması nedeniyle büyük önem taşıdığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Çanakkale gittiği zaman, İstanbul gidecek. İstanbul’un alınması, emperyalist devletlerin İslam alemindeki hakimiyetini sağlayacaktı.” Çanakkale Savaşları’nda, yaşına bakılmaksızın kilosu 45’in üzerinde herkesin cepheye alındığını dile getiren Arabacı, yüksek okul olan “Hukuk Mektebi’’nin memur olan talebeleri dışında bütün öğrencilerinin cepheye gittiğini hatırlattı. Cepheye gönderilmeleri nedeniyle lise öğrencilerinin de oldukça azaldığını belirten Arabacı, Konya Lisesi’nin, 1914-15 öğretim yılında 25 mezun verirken, ertesi yıl mezun sayısının sadece iki kişiye düştüğüne dikkati çekti.
18 Mart Çanakkale Zaferi etkinlikleri
18 Mart Şehitleri Anma ve Çanakkale Deniz Zaferi’nin 98'inci yıldönümü etkinlikleri gün boyunca devam edecek.
İlk tören 18 Mart stadında gerçekleştirilecek. İkinci tören ise Çanakkale Şehitler Abidesi’nde yapılacak.