İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ercan, Türkiye’de 33 yerin çaresiz depremi beklediğini belirterek son 100 yılda, depremlerle her yıl ortalama bin kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.
“2013 yılı yeryuvarlağında doğal olayların doruk yapacağı bir yıl olacak" diyen Prof. Dr. Ahmet Ercan "Bunun nedeni yerin çekirdeğinde olan kaparalan (magnetic) özeğin kayarak yeryüzündeki bozmasıdır. Yer; hortumlar, kasırgalar, depremler, yerkaymaları, buzul erimeleri, süpürtüler (tsunami), yanardağ etkinlikleriyle kasıp kavrulmaktadır. Türkiye'de bundan yüzde 3'lük payını almaktadır. Anadolu Yarımadası, doğu-batı uzanımlı, Karadeniz ile Akdeniz kıyıları boydan boya denize koşut Yıldız ile Toros dağları ile örülü, yükseltili, bol kırıklı bir ülkedir. Türkiye Yarımadası, kuzey ile güneyden birer kürek gibi Anadolu altına dalan, Karadeniz ile Akdeniz dalma-batma kuşakları arasında sıkışıp, yükselip, buruşmuşken, doğudan gelen itmeyle, batıya doğru gerilip kayarken; boyuna, çaprazına kırılmış, yer kabukları birbirine geçişmiş, bindirmiş bir savaş alanı gibidir” dedi.
Türkiye'de 33 yerin depremi beklediğini ifade eden Ercan, “On milyonlarca yıldır süren bu gerginlik, Türkiye'yi parçalara bölmekte, parçalar arası itişme depremlerle sonuçlanmaktadır. Depremler, en kırıklı olan yerlerde sulak, verimli toprakları oluştururken yerleşimlere yatak oluşturmaktadır. Depremlerin yüzde 52'si Kuzey Anadolu Kırığı, yüzde 33'ü Batı Anadolu, yüzde 15'i Doğu Anadolu Kırığı üzerinde oluşmaktadır. En büyük yerleşimler de bu ana kırıklar üzerindedir. Son Van (M=7,2, 2011) depreminden beri büyük deprem olmamıştır. Ancak, Akdeniz küreği ile Karadeniz küreği boyunca etkinlik oldukça aşkın, Ege, İran-Irak-Ermenistan sınır boyları gergindir. Türkiye'de 33 yer çaresiz depremini beklemektedir” şeklinde konuştu.
Son 100 yılda meydana gelen depremlerden sonra 5 bin kişinin yaralandığını veya göç ettiğine dikkat çeken Ercan, “Çağımızda bir kişinin ölmesi ülkemize 1 milyon dolara çıkmakta, her yıl ortalama deprem yitimleri 5 milyar doların yitip gitmesine neden olmakta, ülke kalkınması -1 oranında gerilemektedir. Eğitimsizlik, yoksulluk, güvensizlik, çaresizlik, yağma, fırsatçılık sarmalında, aşırı çarpık yapılaşan kentler sanki birer gömeç (mezarlık) gibidir. Bir kişinin kırsaldan koparak büyük kente gelmesinin ülkeye çıkışı 30 bin dolardır. Aşırı artan çoğunla(nüfusla), sonu gelmez göçlerle; yığışan, yoğunlaşan kentlerde oluşan aşırı sıkışıklık, ulaşım, geçinme, beslenme, yeşil alan, kirlenme, gerilme, sayrılık(hastalık), eğitimsizlik, davranış bozuklukları mutsuz bir toplum oluşturmuştur. Bu bozuk gidişe, ayrıca ulusal yitimlere 'dur' diyecek biricik eylem 'İyi yönetim' ile 'Kentsel Dönüşüm'dür. Kentsel dönüşüm; 200 kalem işi arttırırken, işsizliği giderecek, ülke akçalı(ekonomisi) gelişecek, sağlam sağlıklı yapılar ile yaşam güvencesi sağlayacaktır” diye konuştu.
Milli Gazete