Türkiye'nin 1 Ocak 1996'da başlayan Gümrük Birliği serüveni, ekonomide oluşturduğu olumsuzluklar nedeniyle ciddi biçimde sorgulanıyor.
Gümrük Birliği, taraf ülkelerin aralarındaki ticaretin her çeşit tarife ve eş değer vergiden muaf biçimde gerçekleşebildiği ve tarafların, birlik dışında kalan ülkelere yönelik de ortak gümrük tarifesini benimsedikleri ekonomik entegrasyon modeli olarak kullanılıyor.
STA ise taraflar arasında ticareti kısıtlayan veya engelleyen gümrük vergileri ve tarife dışı engellerin kaldırılarak serbest ticaret alanı oluşturulmasını sağlayan, ancak üçüncü ülkelere ortak tarife uygulama yükümlülüğünü içermeyen bir anlaşmaya karşılık geliyor.
Dolayısıyla STA'nın gümrük birliklerinden en önemli farkını üçüncü ülkelere ortak bir gümrük tarifesinin uygulanmaması oluşturuyor. Ayrıca gümrük birliğinde serbest dolaşım ilkesi geçerliyken, STA da menşe kuralları uygulanıyor.
AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği'nin geçmişi 1 Ocak 1996'ya dayanıyor. AB-Türkiye Gümrük Birliği sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsıyor.
İmzalandığı günden bu yana Türkiye ekonomisinde yol açtığı olumsuz sonuçlar nedeniyle tartışma konusu olan Gümrük Birliği, AB ile ABD arasında imzalanması planlanan STA'nın olası etkileri nedeniyle son günlerde ekonominin önemli gündem maddelerinden biri haline geldi.
"İthalatı körüklüyor"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yaptığı açıklamada, ihracatçılar olarak, Gümrük Birliği nedeniyle yıllardır sıkıntı yaşadıklarını söyledi.
Büyükekşi, "Haksız rekabete neden olan ve Türkiye'nin ithalatını körükleyen bu durum nedeniyle, yerli sanayimiz güç durumda kalırken, Türkiye adeta bir ithalat cennetine dönüşüyor. Cari açığımız artarken, dış ticaret açığımız yüksek seviyelere ulaşıyor. Haksız rekabete neden olan bu durum, ülkemizin ekonomik kırılganlığını arttırıyor" dedi.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın, Gümrük Birliği'nin Türkiye ekonomisine yaşattığı sıkıntıları son günlerde sıklıkla dile getirerek adeta 55 bin ihracatçının hislerine tercüman olduğunu vurgulayan Büyükekşi, şöyle konuştu:
"Zaten Türkiye'nin Gümrük Birliği ile ilgili olarak yaşadığı sıkıntıları biz yıllardır dile getiriyoruz. Buradaki en büyük problem, Türkiye'nin Gümrük Birliği'ne AB üyesi olmadan giren tek ülke olmasından kaynaklanıyor. Bu yüzden Türkiye, AB'nin, üye olmayan ülkelerle imzaladığı tüm STA'ları, herhangi bir müzakere sürecine girmeden kabul etmek durumunda kalıyor.
1 Ocak 1996'dan yürürlüğe giren Gümrük Birliği'ne başlarken yapılan yanlışı şimdi düzeltmemiz gerekiyor. Çünkü AB, bir ülkeyle STA imzalarken tamamen kendi dinamiklerine göre hareket ediyor. Türkiye'nin bu süreçte hiç bir söz hakkı bulunmuyor.
Dünya