Bangladeş'in başkenti Dakka yakınlarındaki Savar bölgesinde 8 katlı iş merkezinin çökmesi sonucu ölenlerin sayısı 300'ü geçti.
Ordu sözcüsü Şahinul İslam, ölü sayısının 304'e çıktığını belirtti.
İslam, 72'si bugün olmak üzere enkazdan 2 bin 300 kişinin kurtarıldığını söyledi.
Bangladeş'teli yıkım orada yaşanan insanlık dramını akıllara getirdi.
Haftanın 7 günü, en az 12 saat çalışıyor, en iyi ihtimalle günde 1 dolar kazanıyorlar.
Ürettikleri kıyafetlerin maliyeti çok düşük, satışı ise, yüzlerce dolarla ifade ediliyor.
Bangladeş'te, çöken binadaki tekstil işletmesinde ölen işçiler arasında çocukların da olması üzerine, gözler bir kez daha dünyadaki ucuz emek gücüne çevrildi.
Sorumluların da bakmaktan çok, sorunları görüp harekete geçmesi gerekiyor.
Dünya, paranın, insanoğlunu insanlıktan çıkarmasının utancıyla yüzleşiyor.
Tek derdi ekmeğini kazanmak olan masum insanların acı içinde biten hayatları, ucuz emek piyasasının koşullarını ne kadar değiştirebilir , bilinmiyor.
Dünyaca ünlü markaların, yüzlerce dolara sattığı kıyafetler, yoksul ülkelerin izbe fabrikalarında, insanlık dışı koşullarda çalışan insanların emeği ile üretiliyor.
Bu düzenin içinde çaresizce yer alan, emeğin para etmediği, ekmeğin zor kazanıldığı ülkelerden biri de Bangladeş. Türkiye'nin beşte biri büyüklükteki Bangladeş'in nüfusu 150 milyonun üzerinde...
Ülke, Çin'in ardından dünyanın ikinci en büyük hazır giyim ihracatçısı. Bangladeş'te tarımın ardından ülkedeki en büyük iş kolu, konfeksiyon sektörü. Ancak bu sektörde çalışanlara haklarının verildiğini söylemek zor.
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre de Bangladeş, konfeksiyon işçilerinin, dünyada en çok istismar edildiği ve en düşük ücret aldığı ülke.
İşçiler, dar, havasız, karanlık ve kirli mekânlarda, iyi beslenmeden, sağlık koşulları gözetilemeden karın tokluğuna çalıştırılıyor.
Çalışanların çoğunluğu kadın... İşçiler arasında 14 yaş altındaki çocuklar da önemli bir yer tutuyor.