20 Mayıs'ta yaşanan ve 4 turistin ölümüyle sonuçlanan Kapadokya'daki balon kazasının altından skandallar zinciri çıktı. Kâr hırsı ve hatalı mevzuatlar adeta ölüme davetiye çıkarmış.
Bölgede hurdaya çıkan 3'üncü el balonların dahi denetimsiz şekilde rahatlıkla havalandığı öğrenildi. Mevcut kapasitenin 18 kat üzerine çıkan ve yasak olmasına rağmen yılın 300 günü havalanan balon şirketleri, yoğunluk nedeniyle son 6 ayda 28 kez çarpışma tehlikesi yaşadı. Hatta kazadan bir gün sonra bile benzer bir olay ucuz atlatıldı. Kaza günü ise kapasitenin yüzde 25'i aştığı bilgisine ulaşıldı. 100 olması gereken havadaki balon sayısı 125'e kadar çıktı.
Yaşanan sorunların temeli mevzuatlara dayanıyor. 2011'de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, şirket sayısını azaltmak amacıyla "en az 5 balon" sahibi olma zorunluluğu getirdi. Bunun üzerine firmalar kapanmamak için yurtdışından balon ithal etti. Fiyatı 100 ila 250 bin euro arasında değişen sıfır balonlar yerine Pakistan ve Mısır'dan daha ucuzları getirildi. 5 balon zorunluluğu olan şirketler fiyatı 20 bin euro olan ucuz ürünleri tercih etti. Böylece şirket sayısı azalmadı. Ancak havadaki balon sayısı patladı. Kalite düştü.
Sabah