Ses kısıklığının hafife alınmaması gerektiğini belirten uzmanlar 3 haftadan uzun süren ses kısıklığının kitlesel patoloji, ses teli felci, ses telinde kapanma kusurunun yanı sıra kötü huylu kitle de olabileceğine dikkat çekiyor.
Bölgeden gelen hasta yoğunluğu nedeniyle ses ve konuşma bozukluklarının detaylı ve kapsamlı şekilde incelenmesi için Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı bünyesinde kurulan Ses ve Konuşma Bozuklukları Laboratuvarı'nda tüm ses ve konuşma patolojilerinin tanı ve tedavisi yapılıyor.
Seste 3 haftayı aşan kısıklık, ses kısıklığı ile seyreden nefes darlığı, seste çatallanma, sesin şiddetinde yetersizlik, sesin yaşa ve cinsiyete uygun olmaması, bazı harflerin söylenmesinde zorluk, kekemelik durumu olanlar ile öğretmen, imam, müezzin, şarkıcı, tiyatrocu, avukat, seyyar satıcı, çağrı merkezi çalışanı gibi sesin çok kullanıldığı mesleği olanlar ve sigara içenler merkeze başvurabiliyor.
Yrd. Doç. Dr. Bakır, ses kısıklığının kanser hastalarında önemli bir ipucu olduğunu, gırtlak kanserinin diğer kanser türlerine göre daha erken belirti gösterdiğini söyledi.
Ses kısıklığının ciddiye alınmaması halinde tedavide geç kalınabileceğine işaret eden Bakır, "Şüphesiz iyi huylu kitlesel lezyonlar da var. Laboratuvarımızın önemli fonksiyonlarından biri de kanserli kitle oluşmadan önce hastalara sigarayı bıraktırmaktır. Ses kısıklığı tedavi edilebilir olduğu kadar kanser gibi ciddi rahatsızların da belirtisi olabilir. Bazı hastalar tedaviye geç kaldığından gırtlağın tamamının alınması sözkonusu olabiliyor. Çok sayıda hasta bu sayede sigarayı bıraktı. Muayeneden sonra sigara paketini çöpe atıp çıkanlar oldu. Erken evrede nodüller sesin hatalı kullanımı azaldığında gerileyebiliyor" diye konuştu.
Milli Gazete