Türkiye’nin topraklarının yüzde 3.7’si, bir başka ifadeyle 2 milyon 890 bin hektarlık tarım alanı sulanmayı bekliyor. Bunun için yaklaşık 45 milyar dolarlık ilave yatırım gerekiyor
İnsanoğlu için vazgeçilmez olan su; günümüzde içme - kullanma, tarımsal faaliyetler, enerji üretimi ve sanayi suyu ihtiyaçlarının karşılanmasının yanı sıra sosyal ve ekonomik kalkınmada da olmazsa olmaz bir öneme sahip bulunuyor. Bu önemin bilincinde olarak, dünyada stratejik meta haline gelen su kaynaklarının sürdürülebilir olması için, su kaynaklarını korumak ve suyun etkin kullanımını sağlamak zorunluluğu ortaya çıkıyor. Küresel ısınma tehdidi nedeniyle son zamanlarda kuraklığın artması sonucu tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de sulama yatırımlarının önemi arttı. İç Anadolu’nun ve Güneydoğu Anadolu’nun birçok yerinde, yıllık yağış miktarı, ülke ortalamasının yarısına kadar hatta bazı bölgelerde yarısının da altına iniyor.
Uzmanlar Türkiye’de tarımsal üretimde devamlılığı sağlamak için Konya Ovası Projesi (KOP), Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ve Doğu Anadolu Projesi (DAP) gibi sulama yatırımlarının biran önce tamamlanarak yeni projelerin üretilmesi gerektiğine dikkati çekiyor. Türkiye’de 2013 Yılı Yatırım Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Ekinde, toplam 189 sulama projesi yatırımı olduğu belirtiliyor. Yatırım programında yer alan 189 sulama projesinin toplam yatırım tutarı 79 milyar 915 milyon 72 bin lira, bunun 35 milyar 224 milyon 317 bin lirası harcandı. 2013 yılında harcanacak tutar ise 4 milyar 21 milyon lira düzeyinde olacak.
Sulama yatırımları yetersiz
Sulama yatırımlarına önemli miktarlarda kaynak aktarılsa da bu durum yeterli olmuyor. Ülkemizde ekonomik olarak sulanabilecek olan 8.5 milyon hektar tarım arazisinin, yaklaşık 5.61 milyon hektarı sulamaya açıldı. Geri kalan 2.89 milyon hektarın da biran önce sulamaya açılmasının ve bunun için gerekli olan sulama tesislerinin yapılmasının, tarımsal üretimde ihtiyacın karşılanması ve sanayinin ihtiyacı olan tarımsal ürünlerin üretiminde sürdürülebilirliğinin sağlanması bakımından oldukça önemli ve zorunlu olduğu kaydediliyor. Neticede suya hasret 2.89 milyon hektar arazinin bir an önce suyla buluşturulması önem arzediyor.