Bilgisayar ve televizyon kaynaklı ışığa maruz kalanlarda, iç biyolojik dengeyi ayarlayan vücut saati doğal ritminden uzaklaşıyor. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yavuz Selvi, uyku-biyolojik ritim ve psikiyatrik bozukluklar ilişkisini incelediklerini söyledi.
Geç saatlerde uyumanın vücut saatini bozarak, ruhsal sorunlara zemin hazırladığını belirten Selvi, modern yaşamda güçlü oda aydınlatmalarıyla günün uzatıldığı ve bir nevi yapay gündüz oluşturulduğunu dile getirdi.
"Gece saatlerinde çalışmak zorunda kalan, sosyal davranışlarını bu şekilde düzenleyen ya da bilgisayar, televizyon ve akıllı telefonların ışık kaynağına maruz kalan bireylerde iç biyolojik dengeyi ayarlayan vücut saati doğal ritminden uzaklaşıyor" diyen Selvi, şu bilgileri verdi:
"Doğal vücut ritminde, büyüme hormonu ve melatonin gibi pek çok hormonun aydınlık-karanlık ve uyku-uyanıklık döngüsüne göre belirlenmiş bir salgılanma zamanı var. Gece uyku saatlerinde akıllı telefonlar, bilgisayarlar, televizyonlar veya oda ışıklarıyla bu hormonların salınımında düzensizlikler ortaya çıkıyor. Özellikle geç saatlerde yatma, yeni ve düzensiz bir vücut ritmi oluşturuyor. Bu doğal olmayan ritim, pek çok fiziksel ve ruhsal hastalığa zemin hazırlıyor. Parlak ışığa maruz kaldıkları için geç saatlere kadar günü uzatan, geç yatan bireylerin uyku kalitesi düşüktür. Daha yorgun, gergin, dalgın, dikkatsiz olurlar ve daha çok unutkanlık şikâyetleri vardır."
Selvi, akşam evdeki ışık parlaklık düzeyinin düşürülmesini ve ışık kaynağı elektronik aletlerden uzak durulmasını önerdi.
Radikal