Türk çelik boru sektörü; Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise beşinci büyük dikişli çelik boru üreticisi konumunda. Ancak sektör hammadde konusunda büyük sorunlar yaşıyor. Üretim için ihtiyaç duyduğu hammaddenin yüzde 60’dan fazlasını iç pazardan karşılayan çelik boru üreticileri, son dönemde yassı çelik üreticilerinin talepleri zamanında karşılayamaması sebebiyle çıkmaza girdi. Bu soruna ithalatla çözüm arayan sektör temsilcileri bu sefer de gümrük vergisi engeliyle karşı karşıya kalıyor. ÇEBİD, çelik boru ithalatının gümrük vergisinden muaf tutulmasına rağmen hammadde olarak ithal edilen yassı çelik ürünlerine gümrük vergisi uygulanmasına tepki gösteriyor.
Türk çelik boru sektörü, 7 milyon ton yıllık kapasitesi ve 4,5 milyon tona yakın üretimi ile Avrupa liderliğini sürdürüyor. Üretim yapmak için ihtiyaç duyduğu hammaddenin yüzde 60’dan fazlasını ise iç pazardan tedarik eden çelik boru sektörü, yüzde 65’in üzerinde katma değer yaratıyor. Çelik boru sektörü; 2013 yılında 1,76 milyon ton ihracat karşılığında 1,51 milyar dolar döviz girdisi sağlayarak ihracatta ülkemizin dünya sıralamasındaki beşincilik konumunu korudu.
Ancak sektör, son dönemlerde hammaddesini temin eden yerli yassı çelik üreticilerinin talepleri ancak üç ay sonra karşılayabiliyor olması nedeniyle üretimde aksaklıklar yaşıyor ve siparişlerini zamanında karşılamakta zorlanıyor. İç pazardan sağlayamadığı hammadde ihtiyacı için yurtdışına yönelen çelik boru üreticileri, ithalatta uygulanan gümrük vergileri nedeniyle yurtdışından da uygun maliyetle hammadde temin etmekte zorlanıyor. Yassı çelik üreticilerinin talepleri karşılayamıyor olması nedeniyle, çelik boru sektöründe bazı üreticilerin üretimi durdurma kararı alabileceği konuşuluyor.
Çelik boru sektöründe hammadde tedarikinin zamanında yapılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Çelik Boru İmalatçıları Derneği Genel Sekreteri Mehmet Zeren, üretimlerini tamamlayamayarak siparişleri zamanında teslim edemeyen çelik boru üreticilerinin müşteri ve Pazar kaybı ile karşı karşıya olduğunu belirtti.
Mehmet Zeren, “Türk çelik boru sektörü performansını her yıl artırsa da bazı sorunları aşmak için mücadele vermeye devam ediyor. Bunların en başında da hammadde temininde yaşanan sıkıntılar geliyor. Türkiye’de şu anda hammaddemiz olan yassı çelik üretimi yaklaşık 9 milyon ton. Türkiye’nin yassı çelik tüketim miktarı ise 14 milyon ton civarında. Yassı çelik üreticisi firmaların ürettikleri ürünlerin bir kısmını ihraç ettikleri de düşünülürse Türkiye’nin önemli miktarda yassı çelik ihtiyacı olduğu ve bunun bir kısmını ithalat yoluyla karşılama gerekliliği ortaya çıkıyor. Ancak hammadde ithalatında da yüksek vergiler söz konusu.” dedi.
Zeren sözlerini “Birçok sektörde hammadde ithalatında düşük vergi ve mamul ithalatında ise yüksek vergi uygulanırken çelik boru sektöründe tam tersi bir uygulama var. Avrupa Birliği ile aramızda Gümrük Birliği olmasına ve Ortak Gümrük Tarifesi uygulanmasına rağmen; Avrupa Birliği ülkelerinde yassı çelik ithalatına yüzde 0 gümrük vergisi uygulanırken, Türkiye’de yüzde 9-10 oranlarında vergi söz konusu. Türk çelik boru üreticileri olarak hammaddeyi dünyadaki rakiplerimize göre daha yüksek fiyatlarla temin ediyoruz. Bu da sektörümüzün rekabet gücünü azaltıyor. Bu nedenle, hammaddemizin dünya piyasa fiyatlarından sağlanmasına yönelik düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Ülkemizin artık gümrük vergileri ile koruma yerine, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi anti damping ve telafi edici vergi gibi ticaret politikası önlemlerini tercih etmesi gerekmektedir.” dedi.