Rusya’nın işgal ettiği ve referandumla kendisine bağladığı Kırım’da yaşanan sürgünler, demografik değişimler ve siyasi gelişmeler uzmanlar tarafından analiz edildi. Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay ve Doç. Dr. Kemal Özcan konuşmacı bir programda önemli bilgiler verdi.
Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, 1783 yılından itibaren Kırım Tatarların vatanlarından sürgün ya da göçe zorlanmalarının nedenini “Kırım’ın sıcak denizlere açılan önemli bir kapı olmasıdır” sözleriyle açıkladı. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Özcan da 18 Mayıs 1944 tarihinde 423 bin 10 Kırım Tatarın sürgün edildiği bunların yüzde 46’sının yolda hayatını kaybettiğini söyledi.
Çoğu sürgün yolunda hayatını kaybetti
Doç. Dr. Kemal Özcan, “Çariçe II. Katerina ‘Tatarsız Kırım’ sloganıyla ilhak ettiği Kırım’da hiç Tatar bırakmamak suretiyle 1 buçuk milyon Tatar bugünkü Türkiye ve Romanya’ya göç etmiş bir kısmı Sibirya’ya sürgün edilmiş bir kısmı da katledilmiştir. Çarlık Rusya’ya karşı 1917 yılında ihtilal yapan Lenin’i Kırım Tatarlar desteklemiş, Lenin’de buna karşılık Kırım Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulmasına izin vermişti. Fakat Lenin’den sonra başa geçen Stalin, Çariçe II. Katerina’nın hedefini uygularcasına bölgede slavlar haricindeki tüm ırktan milleti sürgün etmiştir. 18 Mayıs 1944 tarihinde sürgün edilen Kırım Tatarların Rus arşivlerine göre sayısı 180 bin 14’tür. Ancak Kırım Tatar verilerine göre bu sayı 423 bin 10’dur. Kırım Tatar halkı nereye gideceğini bilmedikleri trenlerin yük vagonunda zorlu bir yolculuğa çıktılar. 15 günün ardından tren Özbekistan’a ulaşmıştır. Sürgün edilen Kırım Tatarların yüzde 46’sı yolda hayatını kaybetti” diye konuştu. Öte yandan Kırım Hanlığının önemine dikkat çeken Doç. Özcan, “Kırım Hanları Osmanlı Devleti’nde padişahtan sonara devlet protokolünde ikinci sırada geliyordu. Eğer Osmanlı hanedanında erkek şehzade sıkıntısı baş gösterse idi tahta Kırım Hanı geçecekti” dedi.
O zaman Türkiye’de Almanya’da referandum yapsın!
Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi Zafer Karatay, 1783 yılından itibaren Kırım Tatarların vatanlarından sürgün ya da göçe zorlanmalarının nedenini “Kırım’ın sıcak denizlere açılan önemli bir kapı olmasıdır” şeklinde açıkladı. Karatay, “Türkiye ve Avrupa Rusya politikasında hatalar yaptı. Rusya gazdan elde edilen gelirle eski Sovyet topraklarına göz dikti. Kırım’daki olaylarda Ukrayna’daki yönetim hatalarını ve Avrupa’nın zaaflarını Putin iyi kullandı. Kırım krizinde Rusya’ya en çok tepki gösteren iki Avrupa ülkesi Polonya ve Litvanya olmuştur. Çünkü bu iki ülke çarlık ve Sovyet döneminde Rusya’dan çok çekmişlerdir.” Karatay, “Kırım’da yönetimde bulunanların çoğu Rus idi. 1783 yılından önce Kırım’da hiç Rus yoktu. Kırım’da yaşayan Rusların çoğu 50 yıldır orada yaşıyorlar. 50 yıldır bir ülkede yaşayanlar arasında bir referandum yapıldı ve Rusya’ya bağlandı Kırım’da yapılan bu O zaman Türkiye’de Almanya’da yaşayan Türkler arasında bir referandum yapsın ve Almanya’daki bazı şehirler Türkiye’ye bağlansın.”
Putin’in Rus Çarı olma hayali
Karatay, “II. Katerina’dan sonra Putin 4. Rus Çarı olma hayaline kapılmıştır. Çünkü Kırım’da yapılan sözde referandumun ardından Kırım’ın Rusya’ya ilhak kararını Çariçe II. Katerina’nın adını taşıyan salonda imzalamıştır. Putin’in ‘bizim asker değil’ diyerek inkar etmesine rağmen Kırım sokakları silahlı teröristlerle ve zırhlı araçlarla doluydu. Havada da uçaklar ile. Putin ileriki yıllarda savaş suçlusu sayılmamak için böyle bir inkar yoluna gitmiştir.”
Referanduma gerçek katılım yüzde 32
Karatay, “Kırım’ın Rusya’ya bağlanması için yapılan referanduma katılım yüzde 97 olarak açıklanmıştı. Fakat bu oran gerçek değil. Zaten Kırım Tatar Milli Meclisi seçimi boykot etti. Yüzde 14 Kırım Tatarlar zaten katılmadı. Milli Liderimiz Kırımoğlu BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada referanduma katılımın yüzde 32,4 olduğunu söylemişti. Ayrıca referandumda Rusya’nın lehine evet diyenlerin çoğu da şuan pişmanlar.”
Millî Gazete