logo

Mutlaka sahura kalkın

Ramazanda dikkatsiz beslenme ve sahurun atlanması kan şekeri ve tansiyon düşmesinden reflü-gastrit gibi mide sorunlarına dek pek çok hastalığa davetiye çıkarabiliyor.

Uzmanlar, iftarla sahur arasında tüketilen yiyecek ve içeceklerle tüketim şeklinin sağlığı etkileyeceği konusunda uyarıyor.

Bilinçli beslenme şart

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Müjdat Kara, aşırı sıcaklara denk gelen uzun açlık ve susuzluk sürelerinin metabolizmayı etkileyebileceğini belirterek, “Gün içindeki terleme nedeniyle sıvı kaybının da metabolizmayı etkilediği düşünülünce, sağlık açısından iftar ve sahurda tüketilen yiyecek ve içecekler çok daha fazla önem kazanıyor” dedi.
Dr. Kara, beynin doyma hissi algılamasının 15-20 dakika olduğuna dikkat çekerek “Çok hızlı bir şekilde ve çok yüksek miktarda besin tüketilmesi Ramazan sonrası kilo ve yağlanma olarak geri dönebilir. Bu nedenle çorba içtikten sonra 15-20 dakika ara verip tekrar hafif gıdalarla devam edilmeli. Yemek bittikten bir buçuk saat sonra yarım saatlik hafif yürüyüşler, gün boyu açlık nedeniyle yavaşlayan metabolizmanın hızlanması ve besinlerin sindirimi için faydalı olacaktır. Ayrıca iftar ve sahur arasında hafif bir öğün yapmak sindirim sisteminin sağlıklı çalışması ve kan şekerinin dengeli seyretmesi için önem taşıyor” diye konuştu.

Sahur yapılmadan tutulan oruçlarda açlık süresi daha da uzayacağı için erken kan şekeri düşmesi, halsizlik, yorgunluk, baş ağrıları, tansiyon düşüklüğü gibi problemlerin yaşanabileceğini vurgulayan Dr. Kara “Sahura kalkılmadan oruç tutulması reflü, gastrit ve mide ülseri gibi mide problemlerine davetiye çıkarabilir. Sahur yemeğinde daha uzun süre tokluk sağlayan proteinden zengin süt, yoğurt, peynir gibi besinlere yer verilmeli, ayrıca çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan hafif bir öğün tercih edilmeli.” şeklinde konuştu.

Milliyet