Diş eti hastalıklarının sinsice ilerleyebildiğini, şikayetler ortaya çıktığında genellikle tedavisinin güçleştiğini anlatan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Periodontoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Korkud Demirel, "Hastalığın tedavisi yapılmaması durumunda dişlerin kaybıyla sonuçlanabiliyor. Hastalıkların ilerleme hızında kişinin ağız bakımının düzeyi, şeker hastalığı gibi diğer hastalıkların varlığı, sigara içme gibi kötü alışkanlıklarının da rol oynar" diye konuştu.
Demirel, diş eti hastalıkların tanısının konulmasında diş hekiminin muayenesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Erken tanı konulduğunda tedavisi sanıldığı kadar zor değildir. Diş eti hastalıklarının bireyin kendisi tarafından değerlendirilmesinde uygulanabilecek sorgulama sistemi sayesinde hastalığın belirtileri sayılabilecek bulgulara dikkat çekilmesi mümkündür. Sağlıklı diş etleri genellikle açık pembe renktedir. Nadiren bazı bireylerde diş eti koyu renkte olabilir. Diş etlerinin renginin değişmesi diş eti ve bazı sistemik hastalıkların da habercisi olabilir. Sağlıklı diş eti portakal kabuğu görüntüsünde ve sıkı yapıdadır. Sigara içilmesi ağız bakımını olumsuz yönde etkilerken diş etini doğrudan dumanla ve kana karışan nikotin yoluyla etkileyerek hastalık için uygun ortamın hazırlanmasına yol açar.
Sigaranın iltihabı maskeleyici özelliğinden dolayı hastalığın ilerleyişi fark edilmeyebilir. Sigara içenler, diş eti hastalıkları açısından daha riskli gruptadır."
Diş eti rahatsızlıklarını tedavisinin hem ağız hem vücut sağlığını rahatlatacağını vurgulayan Demirel, "Diş etlerimi karıştırıp kanattığımda rahatlıyorum' deniliyorsa diş eti iltihabı ve diş taşı varlığından söz edilebilir. Sadece dişleri fırçalamak yeterli değildir. Unutmayınız ki ağız bakımı ağzın tümünü içermelidir. Diş aralarına fırçaların ulaşamaması yüzünden bu bölgelerin temizlenmesi için yardımcı gereçlere ihtiyaç duyulur" ifadesini kullandı.
Millî Gazete