31 Ekim, Dünya Tasarruf Günü. Gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranı ortalaması yüzde 33. Türkiye'de ise tasarruf oranı tüm ortalamaların gerisinde, yüzde 13. Dünyada pek çok gelişmiş ülke tasarrufun öneminin farkına varıp önlem almaya başladı bile. Öyle ki; bu işe yaklaşık 15 yıl önce başlayan ABD bu kavramın Milli Eğitim müfredatına girmesi için mücadele ediyor. İngiltere'de 2013 sonu itibariyle bu konu müfredata girdi.
Türkiye'de ise uzmanların en çok önemsedikleri konu finansal eğitimin Milli Eğitim müfredatına girmesi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yetkilileri bu eğitimin okul öncesi yaşlarda başlaması gerektiğini belirtiyor. Okul öncesi eğitime bakıldığında; Türkiye'de 1 milyon 200 bin okul öncesi kreşe giden eğitim alan çocuk var. Ancak çocuklar paranın kazanılan bir şey olduğunun farkında değiller. Yetkililer, kredi kartının çocuklara anlatılması gerektiğini, karttan para gelebilmesi için babalarının çalışmak zorunda olduğu bilincinin yerleştirilmesi ve buradan başlayarak gelecek bilincini oluşturulması gerektiği vurguluyorlar.
Tasarruf bilinci arttıkça tüketicinin cebinden çıkan para azalırken ülkenin cari açığı da azalıyor. Üstelik çok küçük adımlar atarak büyük ekonomiler oluşturmak mümkün
Günlük harcamalara dikkat
Yapılan araştırmalara göre haftalık alışverişlerde harcanan paradan daha fazlası günlük alışverişlerde eriyor. Dolayısıyla, evden çıkarken kişinin kendisine bir limit koyması ve bu limit çerçevesinde alışverişini yapması tasarruf için atılan doğru bir adım olacaktır.
Tasarruf için önemli noktalardan birisi de eşyayı özenli kullanmak. Evdeki koltuk takımı, giydiğiniz ayakkabı ya da elbiseyi özenli kullandığınız zaman gereksiz harcamanın önüne geçmiş ve para biriktirmiş olursunuz.
Sabah