Mart 2011’de iktidara gelen Tein Sein liderliğindeki sözde sivil hükümetin çok sayıda siyasi mahkûmu serbest bırakmasına, etnik gruplarla ateşkes imzalamasına, basın özgürlüğünü genişletmesine ve denetim yasalarını hafifletmesine karşın Myanmar, dünya gündeminde hâlâ insan hakları ihlalleri, Müslüman azınlığa uygulanan yok sayma, ayrımcılık ve zulümle yer alıyor.
Arakan müslümanları yok sayılıyor
Myanmar’da 1983 yılından bu yana yapılan ilk nüfus sayımı, insan hakları ihlallerini bir kez daha gündeme taşıdı. BM desteğiyle yapılan nüfus sayımı, 30 Mart’ta başladı ve 10 Nisan’a kadar devam etti. 100 binden fazla sayım memuru, kapı kapı dolaşarak halktan 41 maddeden oluşan anketi zorla yanıtlamasını istedi. Ülkenin 51 milyon 419 bin nüfusa sahip olduğunu ortaya çıkaran sayım, özellikle Müslüman azınlıklara ayrımcılık uygulandığı için insan hakları örgütleri tarafından eleştirildi. Toplam nüfusun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğu sanılan etnik gruplar, nüfus sayımının kendilerine yeterince danışılmadan yapıldığını belirtti.
İnsan hakları örgütleri, ülkenin batısındaki Arakan eyaletinde yaşayan yaklaşık 1 milyon 300 bin Arakan Müslümanının da nüfus sayımında “diğer” seçeneğini işaretlemek zorunda kaldıklarını belirtti.
Myanmar’da arakan müslümanı yokmuş!
Hükümet, Myanmar’da Arakan Müslümanı olmadığını ileri sürüyor. BM tarafından “eziyet gören dini azınlık” olarak kabul edilen ve ülkenin batısındaki Arakan eyaletinde derme çatma kamplarda yaşayan yaklaşık 1 milyon Arakan Müslümanı, Tein Sein hükümetinin başlattığı reform sürecinden hiçbir şekilde yararlanmadı. Arakanlılar, sadece kendileri için uygulanan bazı kısıtlamalara maruz kalıyor. Resmen evlenmelerine olanak tanınmayan Müslüman çiftlere sadece 2 çocuk için izin veriliyor. Doğan çocuklar için ise doğum belgesi düzenlenmiyor. Teknelerle Arakan’dan diğer ülkelere gitmeye çalışan binlerce Arakan Müslümanı, insan hakları örgütlerinin tüm uyarılarına rağmen halen hem şiddet olaylarına hem de yasal, ekonomik ve toplumsal ayrımcılığa maruz kalıyor.
Millî Gazete