Bosna Hersek'te, 1992-1995 yılları arasında meydana gelen, yüz binlerce sivilin hayatını kaybettiği savaşı sona erdiren Dayton Barış Antlaşması, 19 yıl önce Fransa’nın başkenti Paris’te imzalandı.
Bosna Hersek’te silahları susturan ancak ülkeye karmaşık bir siyasi yapı getiren anlaşma, Paris’teki Elize Sarayı’da Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç ve Hırvatistan Devlet Başkanı Franyo Tucman tarafından imzalandı.
Bosna Hersek Anayasası’nın da temelini oluşturan anlaşmayla üç yıl boyunca birbiriyle savaşan Sırp, Boşnak ve Hırvatlar, tek bir çatı altında, "ülkenin kurucu unsurları" olarak adlandırıldı.
Bosna Hersek'i dünyanın en karmaşık idaresinin bulunduğu devletlerden biri haline getiren anlaşma, ülke topraklarını Hırvat ve Boşnak nüfusun yoğun olarak yaşadığı Bosna Hersek Federasyonu (FBIH), nüfusun büyük çoğunluğu Sırp olan Bosna Sırp Cumhuriyeti (RS) ve Brçko Özerk Bölgesi olmak üzere üç bölgeye ayırdı. Ayrıca, Bosna Hersek Federasyonu’da kendi içinde 10 kantona ayrıldı.
Karmaşık siyasi yapı
Bosna Hersek’te, devletin en üst kademesinde Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi bulunuyor. Genel seçimlerde konsey üyeliğine seçilen bir Sırp, bir Hırvat ve bir Boşnak, dönüşümlü olarak sekiz aylığına "konsey başkanlığı" yapıyor. Konseyin Hırvat ve Boşnak üyeleri, Bosna Hersek Federasyonu'nda yaşayan vatandaşlarca, Sırp üye ise Bosna Sırp Cumhuriyeti'ndeki vatandaşlarca seçiliyor.
Öte yandan ülkede, devlet, entite ve kanton düzeylerinde de hükümetler, milletvekilleri, başbakanlar bulunuyor. Bu karmaşık yapı nedeniyle çoğu zaman hükümetler arasında yetki kargaşası da yaşanıyor. Devlet düzeyindeki Bosna Hersek Parlamentosu, "Milletler Meclisi'' ve ''Temsilciler Meclisi'' olmak üzere iki ayrı meclisten oluşuyor. Milletler Meclisi'ne sadece Sırp, Hırvat ve Boşnaklar seçilirken, Temsilciler Meclisi'ne ise diğer etnik gruplardan da milletvekili seçilebiliyor. Meclis başkanlıklarını, dönüşümlü olarak Sırp, Hırvat ve Boşnaklar yürütüyor.
Ülkede ayrıca, AB tarafından atanan "Yüksek Temsilci" görev yapıyor. Geniş yetkilerle donatılmış Yüksek Temsilci, devlet başkanı başta olmak üzere bütün devlet idarecilerini görevden alma yetkisini dahi elinde bulunduruyor.
Ülkedeki bu karmaşık siyasi yapı en çok karar alma mekanizmasının işleyişini etkiliyor.
Meclisten en basit bir kanun çıkarılması dahi, Sırp, Boşnak ve Hırvatların onayını gerektirdiğinden kanunun çıkarılması aylar sürebiliyor. Karar almadaki bir diğer önemli sorun Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi'ne yaşanıyor. Özellikle dış politika ve anayasal konularda alınacak kararla, üç konsey üyesinin de uzlaşması gerekiyor ve bu da zaman alıyor.
Bu nedenle birçok AB ülkesinin hatta Sırbistan'ın dahi kınadığı Srebrenitsa'da yaşanan soykırımı Bosna Hersek kınayamıyor. Çünkü bu soykırımın kınanması için ülkedeki Sırplar'ın da “onay vermesi” gerekiyor.
Uluslararası toplum, ülkedeki karmaşık yapının sadeleştirilmesi için son yıllarda önemli çaba sarf ederken, yapının değiştirilmesine ülkedeki Sırp ve Hırvatlar karşı çıkıyor. Bu yapı değiştiği takdirde ülkede söz haklarının ellerinde azalacağı kaygısı taşıyan Sırp ve Hırvat kesim, mevcut yapının devam etmesini savunuyor.
Bosna Hersek'in NATO ve AB üyeliğine yolunda ilerlemesi ve ekonomik anlamda gelişmesinin önündeki en büyük engel olarak da yine Dayton Barış Antlaşması gösteriliyor.
Ülkede üç yıldan daha uzun süren ve 312 bin kişin öldüğü, yaklaşık 2 milyon insanın evini terk ettiği, katliamların, tecavüzlerin, soykırımların yaşandığı savaş, Amerikalı diplomat Richard Halbrooke'un girişimleriyle Aliya İzzetbegoviç, Slobodan Miloşeviç ve Franyo Tucman tarafından 21 Kasım 1995 tarihinde ABD'nin Ohio eyaletindeki Dayton Hava Üssü'nde paraf edilmişti.
Dünya Bülteni