İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında okuyan 18 milyon öğrenci, bugün karnelerini alarak yarıyıl tatiline giriyor. Uzmanlar ebeveynleri, karne günü davranışlarına dikkat etmeleri konusunda uyardı.
Uzman Pedagog Mehmet Teber, çocuğu karne notları üzerinden değerlendirmenin çocuktaki diğer özellikleri göz ardı ettiğinin altını çizerek, “Örneğin çocuk çok dürüsttür, yardımseverdir, iyi niyetlidir ama derslerinde başarılı değildir. Karne çocuğun ne kadar cömert ne kadar iyi bir çocuk olduğunu göstermiyor. Burada insani değerlere vurgu yapmak önemli, karneden önemli bir şey varsa o da insan olmak” dedi. Ebeveynlerin karneyi, en yüksek nottan düşük nota doğru incelemesinin ve yorumlamasının gerektiğini ifade eden Teber, “‘Şu dersten 5 almışsın, şundan 4 almışsın’ diyerek takdir etmek gerekir. Ayrıca 4 de iyi bir nottur, bunu kabul etmek gerek” dedi. Dönem boyunca çocuğun yorulduğunu ifade eden Teber, “Ceza olarak tatilini elinden almak işi daha zorlaştırır ve aile içi ilişkilere zarar verir. Karne kötüyse çocuğu suçlamak yerine neden böyle olduğunu bulmaya çalışmak daha doğru” diye konuştu.
Tatil nasıl değerlendirilmeli?
Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nükhet İşiten de, iki haftalık tatilin hem dinlenme hem de ders konusundaki eksiklerin giderilmesi açısından iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu: “Kötü karne ya da iyi karne sadece öğrenciye ait değildir, ailenin de derslere, çocuğa ve okula bakış açısının ve emeklerinin bir geri dönüşüdür. Anne ve babaların kendi eksiklerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Tatili birlikte zaman geçirebilecek bir fırsat olarak değerlendirmek lazım. Bunun yanı sıra daha düşük not aldığı ya da zayıf olduğu dersle ilgili de ‘Bu dersi nasıl destekleyebiliriz?’ gibi onun da fikrini alarak bu sorumluluğun içine dahil etmeliyiz. Çocuğun kendisiyle ilgili ‘Karne benim sorumluluğum, benim şu dersim zayıf, ben bunu şöyle desteklemeliyim’ gibi bir içgörüye sahip olması lazım.”
Milliyet