Tarihi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçi akınına uğrayan Bosna Hersek, ilkbaharın gelmesiyle birlikte bambaşka bir güzelliğe büründü.
Dört asırdan daha uzun bir süre Osmanlı toğrağı olan Bosna Hersek'te, o döneme ait cami, köprü, han, hamam, kütüphane ve medrese gibi eserlerin yanı sıra yemyeşil ormanlar, mesire alanları ve nehirler de ziyaretçileri ilgisini çekiyor.
Açık hava müzesi görünümündeki Saraybosna, şehrin ortasından geçen Milyatska Nehri ile ikiye bölünmüş yeşil bir vadiyi andırıyor.
Şehrin kalbi olan tarihi Başçarşı, tarihin izlerinin en iyi şekilde korunduğu bölge. Tek katlı dükkanları, sebili, bakırcıları, kuyumcuları ve taş sokaklarıyla Kapalı Çarşı'nın üstü açık minyatürünü andıran Başçarşı'nın yanı sıra şehre sadece 10 dakika uzaklıktaki İlica semtinde bulunan mesire alanları ve yemyeşil parkları da ziyaretçilerin görmesi gereken yerlerin başında geliyor.
Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde "Avrupa'nın ilk tramvayı"nın kullanıldığı Saraybosna'da, sonraki yıllarda yenilenen tramvaylarla, şehir turu da yapılabilir.
Saraybosna'yı ziyaret edeceklerin uğraması gereken yerlerden biri de Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzzetbegoviç'in mezarının da bulunduğu Kovaçi Şehitliği.
Mostar ve Konyits
Ülkenin güneyindeki "Hersek" bölgesi de tarihi ve doğa güzellikleriyle görenleri hayran bırakıyor.
Ülkeyi ziyaret edecekler, zümrüt yeşili Neretva Nehri'ni, Mostar kentindeki taştan yapılmış evleri, Osmanlı camilerini, konakları ve Mostar Köprüsü'nü de mutlaka görmeli.
Mostar ziyaretinin ardından, şehir merkezinden sadece 15 dakika uzaklıkta olan Blagay'daki tarihi Alperenler Tekkesi de ziyaret edilebilir. Buna Nehri'nin kaynağında bulunan tekkede, Balkanlar'ın Müslümanlaşmasında önemli etkisi olan Anadolu erenlerinden Sarı Saltuk'a atfedilen bir türbe de bulunuyor.
Saraybosna-Mostar arasındaki Konyits şehri ise mola vermek için en uygun yerlerden. Neretva Nehri'nin ikiye böldüğü şehri, nehrin üzerindeki Osmanlı eseri olan tarihi Konyits Köprüsü birleştiriyor.
AA