Gelişmiş ülkeler trilyonlarca dolarlık genişlemeyle durgunluktan çıkmaya çabalarken Çin'in bir hamlesi planları tehlikeye soktu. Çin'in 5 yılda yüzde 25 devalüasyon yapması, ECB'nin genişlemeyi ertelemesi bekleniyor
ABD'nin 4.5 trilyon dolarlık parasal genişlemesi. Japonya'daki durgunluktan çıkmak için para basan Abenomics politikaları, krizin etkilerini azaltıp tekrar büyümeye geçmeye çalışan AB Merkez Bankası... Bunlara İsviçre ve son olarak da devalüasyon yapan Çin'i de ekleyince ortaya bir dünya savaşı çıkıyor. Analistler Çin'in bu son hamlesini, II. Dünya Savaşı'nı başlatan Almanya'nın Polonya'yı işgaline ya da ABD'yi savaşa sokan Pearl Harbor saldırısına benzetiyor.
Beş yılda yüzde 25
Yuanı yüzde 3 devalüe eden Çin, kur politikasını adım adım sürdürecek. Uzmanlara göre ihracat temelli büyüme politikası gereği Çin, önümüzdeki beş yılda para birimini yüzde 25 devalüe etmiş olacak. Bu ve benzeri adımların gelişmiş ekonomilere olan etkileri sonucunda deflasyon ihracı yapılacağı belirtiliyor. Çin'in bu hamlesi Endonezya, Filipinler, Malezya ve Singapur gibi ASEAN ülkeleri için de bir tehdit oluşturuyor. Ancak Pekin'in sürpriz hamlesi en çok da Avrupa ve Japon politika yapıcıları etkiledi. Piyasalar ve deflasyona ilişkin endişeler en çok bu coğrafyalarda yayılıyor. İki ekonomi de para politikaları ile ihracatı artırmayı ve rekabet gücünü geliştirmeyi hedeflemişti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Mario Draghi'nin euronun değerini daha da düşürmek için tüm kozlarını oynayacağı da beklentiler arasında.
ECB uzatacak
Avrupa Merkez Bankası'nın en çok takip ettiği veri olan enflasyon beklentisi, şimdiden mart ayından bu yana olan en düşük seviyesini gördü. ECB'nin Eylül 2016'da bitirmeyi planladığı parasal genişleme programının da sürdürüleceği beklentisi oluştu. Japonya'nın da Avrupa'ya paralel bir çizgide gitmesi bekleniyor. Ancak Japonya'nın durumu Avrupa kadar kritik değil.
Sabah