Avrupa'da birçok ülke, çeşitli kampanyalarla Avrupa'ya akın eden sığınmacılara yardım ettiği algısını oluşturmaya çalışırken, diğer taraftan çok az sayıda mülteciyi kabul etti.
İngiltere, İspanya, Fransa, Danimarka gibi ülkelerde basında geniş yer verilen yardım kampanyaları ve ilgi çekici olayların paylaşılmasıyla sığınmacıların iyi ağırlandığı imajı verilirken bu durum kabul edilen sığınmacı sayısına yansımıyor.
Danimarka'da bir polis memurunun Padborg şehri yakınlarındaki otoyolda sığınmacı bir ailenin bir kız çocuğuyla oyun oynaması medyada geniş yankı bulmuştu. Fotoğrafı çeken gazeteci Claus Fisker ise "Fotoğraflarımın bir şeylerin değişimine yardımcı olacağına şüphem yok. Danimarka Hükümeti baskı altında. Zira sığınmacılarla ilgili politikaları çok sert fakat bu fotoğraflar halkın bu genel kanısını değiştirmek için kullanılıyor" demişti.
Avusturya ve Almanya'nın sınırlarını açmasından sonra Danimarka'ya gelen binlerce sığınmacı ülkede büyük bir krize neden olmuştu. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a gitmek için yola çıkan sığınmacılar, Almanya-Danimarka sınırında polis tarafından trenlerden indirilmişti. Polisin isteğiyle Danimarka devlet demir yolları DSB, Almanya ile olan bütün tren seferlerini iptal etmişti.
Madrid ve Barcelona başta olmak üzere İspanya'daki çok sayıda belediye ve spor kulübü kendi çabalarıyla sığınmacıları kabul etmek için girişimler başlattı. İspanyol Hükümeti ise Avrupa Komisyonunun belirleyeceği sayıdaki sığınmacıyı kabul edeceğini ancak henüz resmi bir rakam olmadığını açıklamıştı. Komisyonun 120 bin sığınmacının üye ülkeler arasında dağıtılması planına göre, İspanya'nın 14 bin 931 sığınmacı alması bekleniyor.
İngiltere Başbakanı David Cameron ise hafta başında Lübnan'ın doğusundaki Bekaa Vadisi'nde Suriyeli sığınmacıların kaldığı kampı ziyaret etmişti. Uzmanlar, Avrupa'daki sığınmacı krizinin yükünü paylaşmayı reddeden Cameron'ın eleştirilerden kurtulmak için Lübnan ziyaretini gerçekleştirdiği yorumunu yapmıştı.
Cameron, mevcut sığınmacı krizine çözüm kapsamında, 5 yıl boyunca İngiltere'ye, Türkiye, Ürdün ve Lübnan'daki sığınmacı kamplarından 20 bin Suriyelinin alınacağını açıklamıştı. Bu sayı dünya genelindeki Suriyeli sığınmacı sayısının yüzde 0.5'ini oluşturuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise geçen hafta başkent Paris yakınlarındaki Cergy-Pontoise'da Suriyeli sığınmacıların karşılandığı merkezi ziyaret etti. Hollande sığınmacılara iltica başvurularına 15 gün içinde cevap verileceği sözünü verdi.
Diğer taraftan Türkiye, topraklarına gelen 2 milyonun üzerindeki Suriyeli sığınmacı için için 7,6 milyar dolar harcama yaptı. Bu miktarın sadece 417 milyon doları diğer ülkelerden sağlandı.
Son günlerde hızla artan ve yüzbinlerce insanın yürüyerek Avrupa'ya girmesiyle başlayan sığınmacı akını nedeniyle pek çok ülke Schengen serbest dolaşım rejimini askıya almış ve sınır kontrollerini artırmıştı. Hatta Macaristan, sınırları boyunca tel örgü çekmişti.
Diğer taraftan kara yoluyla Avrupa'ya giren sığınmacılara ek olarak, Uluslararası Göç Örgütü, bu yıl Akdeniz'i geçerek Avrupa'ya ulaşmayı başaran sığınmacı sayısının da yarım milyona yaklaştığını ve bunların 200 bin kadarının Suriyeli olduğunu açıklamıştı.
TRT Haber