Avrupa Birliği ve Balkan ülkeleri, sığınmacı krizini Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen zirvede ele aldı. AB toplantıda "derhal uygulamaya konulacak operasyonel kararlar" almayı hedeflese de AB ile Balkan ülkeleri arasında büyük yaklaşım farkı bulunuyor.
Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Macaristan, Makedonya, Romanya, Sırbistan, Slovenya ve Yunanistan'dan devlet veya hükümet başkanlarının katıldığı zirvede, Avrupa Sığınma Destek Ofisi (EASO), AB Sınır Ajansı (Frontex) ile BM Mülteciler Yüksek Komiserliği temsilcileri de yer aldı.
Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç, ''Bugün tüm Avrupa özellikle de Batı Balkanlar için kapsamlı bir çözüm bulmayı umuyoruz. Niyetimiz (sınırlara) yeni duvarlar, çitler örmek değil, tutarlı bir çözüm bulmak. Tüm sorunları tartışmaya ve zorlukların üstesinden gelmeye hazırız'' dedi.
AB üyesi olmamalarına rağmen kotalar bağlamında kendi paylarına düşen yükü omuzlamaya hazır olduklarını, ancak bunun için söz konusu çözümün ne olduğunu görmeleri gerektiğini ifade eden Sırp Başbakan, ''AB sınırlarını mı koruyacağız? Meseleyi ayrı ayrı mı ele alacağız? Bugün önümüzde çok soru olacak. Eğer bugün başarılı bir sonuç çıkmazsa hiçbirimiz için iyi olmaz'' diye konuştu.
''PAZAR ÖĞLEDEN SONRA YAPILAN GÜZEL BİR GÖRÜŞME SADECE''
Hırvatistan Başbakanı Zoran Milanovic de ''Buraya ortak bir bildiri için değil görüşmeye geldik. Biz zincirde dördüncü halkayız. Eğer bazı ülkeler, sığınmacıların diğer ülkelere gitmelerine izin vermezse, Hırvatistan bir risk almaz. Çünkü bir dördüncü halkayız'' şeklinde konuştu. Milanovic, meselenin öncelikle Yunanistan ve Türkiye'de ele alınması gerektiğini savunarak, ''Bugünkü sadece pazar öğleden sonra yapılan güzel bir görüşme'' dedi.
''SADECE GÖZLEMCİYİZ''
Macaristan Başbakanı Victor Orban, sınırlarını sığınmacılara kapattıklarına göndermede bulunarak, ''Macaristan artık hatta yer almıyor. Bugün burada sadece gözlemciyiz. Komşulara yarım etmeye hazırız ama burada bugün sadece gözlemciyiz'' şeklinde konuştu.
Daha önce başka toplantılar yaptıklarını ve bazı önerilerde bulunduklarını, ancak bunlardan hiçbirinin kabul edilmediğini söyleyen Orban, ''Bunlardan biri, eğer Yunanistan yapamıyorsa, oraya giderek sınırları korumaktı. Ancak kimse bizi dinlemedi'' açıklamasını yaptı.
"TÜRKİYE DE DAVET EDİLMELİYDİ''
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, bugüne kadar bir çözüme ulaşamadıklarını, bunun sebebinin de bazı ülkelerin sorumluluktan kaçmak olduğunu savundu. Bugünkü toplantının önemli olduğunu söyleyen Çipras, ''Ancak bu meselede kritik ortak Türkiye davet edilmiş değil. Bugünkü görüşme, sığınmacı koridor ülkeleri arasında olacak. Herkes biliyor ki koridorun sonunda bir giriş var. Eğer giriş ülkesi ile anlaşmaya varamazsak bir çözüm bulmamız zor olacak'' diye konuştu.
YAKLAŞIM FARKI
Juncker, çağrı metninde, Batı Balkanlar boyunca görülen sığınmacı akınının ele alınacağı zirvenin amacını "derhal uygulamaya konulacak ortak operasyonel sonuçlara varmak" şeklinde açıklamıştı. Ancak bugünkü hem de zirveden sadece bir gün önce Sofya'da toplanan Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Romanya Başbakanı Victor Ponta ve Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç, yaptıkları açıklamalarla AB ile aralarında yaklaşım farkını ortaya koydular.
Bulgaristan Başbakanı Borisov, Almanya ve Avusturya gibi ülkelerin sığınmacı akını karşısında sınırı kapatmaya yöneldiğini hatırlatarak "Sınırlarınızı kapatmaya devam ederseniz, biz de halklarımızı tampon bölgede kalmaya mahkum etmeyiz, biz de sınırlarımızı kapatmaya hazırız" demişti.
Türkiye ile anlaşma çabaları
AB liderleri, 15 Ekim'de düzenlenen zirvede sığınmacı krizinin çözümüne yardım etmesi karşılığında, Türkiye ile vizelerin kaldırılması sürecinin hızlandırılması ve yeni fasıllar açılarak katılım müzakerelerinin yeniden canlandırılması yönünde irade beyanı ortaya koymuştu. Türkiye'yle görüşmeler halen sürerken AB, sığınmacı krizinin çözümünde Ankara'yla işbirliğinin hayati olduğunu belirtiyor.
681 bin sığınmacı Avrupa'ya girdi
Tüm Avrupa ülkelerine ise bu sene Uluslararası Göç Örgütü'ne göre, en az 681 bin sığınmacı girdi. Bunlardan 160 binini belli kotalar çerçevesinde üye ülkelere dağıtmada anlaşan AB ancak şu ana kadar sadece 86'sını yerleştirebildi. 854 kişi ise gelecek günlerde yerleştirilecek.
AB, bahar aylarının gelmesiyle sığınmacı akınında yeni dalga bekliyor. Hem Türkiye hem de Balkan ülkeleriyle anlaşmaya varılmazsa başta Almanya olmak üzere gelişmiş Avrupa ülkelerine yüz binlerce sığınmacı daha girebilir. O yüzden AB, bahar ayları öncesinde sorunu büyük ölçüde çözmek istiyor.
Balkan ülkelerinde 100 bin kişilik kamplar kurulacak
Brüksel'de toplanan Avrupa Birliği ve Balkan ülkeleri zirvesinde, güzergah boyunca toplamda yarısı Yunanistan'da 100 bin kişilik kapasiteye sahip kamplar kurulmasına karar verildi
Juncker, insanların soğuk havalarda açık alanlarda, tarlalarda uyumak zorunda kaldığına dikkati çekerek, daha fazla sığınağın devreye sokulacağını açıkladı. Bu çerçevede Yunanistan ve güzergah boyunca yer alan Balkan ülkelerinde 100 bin kişilik ek kapasite sağlanacağını bildiren Juncker, ''Sınırları kapatmak çözüm değil'' dedi.
Merkel ise sığınmacı krizini daha iyi yönetebilmek için kısa vadede ilk olarak, ülkeler arasındaki koordinasyonun güçlendirileceğini ve her bir ülkenin bir kişiyi bu işle görevlendireceğini söyledi. Merkel, ''Orta vadeli çözümler arasında ise Türkiye ile çalışmaya da vurgu yaptık. Ayrıca Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'dan gelenlerin geri gönderilmesinin detaylarını da tartıştık'' diye konuştu.
Guterres de sorunun çözümünde tüm Avrupa ülkelerinin işbirliği yapmasının önemine değinerek, her ülkenin kendi başına düşen yükü omuzlaması gerektiğini, bunun bir tercih değil zorunluluk olduğunu ifade etti.
SONUÇ BİLDİRGESİ
Zirve sonunda yayınlanan 17 maddelik bildirgede, ülkeler arasında bilgi paylaşımı ve irtibatın artılmasına vurgu yapılarak, ''Komşu ülkeyi haberdar etmeden sığınmacıların yönlendirilmesi politikası kabul edilemez. Bu, güzergah boyunca yer alan tüm ülkeler için geçerli olmalıdır'' denildi. Yunanistan'ın yıl sonuna kadar 30 bin kişilik, BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin de yine bu ülkede 20 bin kişilik bir kapasite sağlayacağı kaydedilen bildirgede, güzergah üzerindeki diğer ülkelerin de toplamda ek 50 bin kişilik başka bir kapasite temin edeceği bilgisine yer verildi.
''Sınır Yönetimi'' maddesi altında ise Türkiye ile işbirliğinin önemine değinilerek, "geri kabul anlaşması ve vize serbestisi yol haritasından yararlanmaya" vurgu yapıldı. Ege'de Yunanistan ve Avrupa Sınır Ajansı'nın (Frontex) ortak devriye görevi gerçekleştirmesi, Frontex'in Türkiye-Bulgaristan sınırındaki desteğinin güçlendirilmesi, Yunanistan-Makedonya sınırında görev alması ve 400 polisin Slovenya'da görevlendirilmesi de bildirgede yer aldı.
Dünya Bülteni