Yalova Üniversitesi Bilim ve Teknoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Yenilenebilir Enerji Kulübü tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Bor Kaynakları ve Önemi” konulu konferansta, bor kaynaklarının ekonomi açısından önemine değinildi. Konferansta konuşan Prof. Dr. Yunus Erdoğan, Türkiye’nin dünyadaki bor rezervinin yüzde 73’lük bölümüne sahip olduğunu vurguladı.
Bor atıkları üzerinde yaptıkları incelemelerden elde ettikleri sonuçları paylaşan Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Erdoğan, bor atıkları üzerinde rubidyum elementinin varlığını tespit eden çalışmaları dünyada ilk defa kendilerinin yaptığını belirtti.
Bor atıklarından rubidyum üretilmesinin çok mühim olduğunu ifade eden Erdoğan, “Rubidyum elementi, gece görüş, tıbbi görüntüleme cihazları ile fiber optik telekomünikasyon, radyasyon algılama sistemleri ve tıp alanında kullanılıyor. 1 gram rubidyum 72 dolar. Uluslararası veriler de bunu göstermektedir. Bor madeninin türevlerinden olan bir ton borik asitin uluslararası fiyatı 500 ile 700 dolar arasındadır. Yani bir kilogram borik asit 0,5 ile 0,7 dolar arasında değişiyor. Bir kilogram rubidyum ise uluslararası piyasalarda 72 bin dolar” bilgisini verdi.
Üniversite olarak, bor atıklarında lityum, rubidyum ve rubidyumun özelliklerini taşıyan sezyum konusunda çalışmalar yürüttüklerini belirten Prof. Dr. Yunus Erdoğan, “Bor atıklarında ortalama 1000 ppm rubidyum bulunmaktadır. Yani bir ton atıkta 1000 gram rubidyum vardır. Bu oran altın yataklarında ise 20 ppm. Dolayısıyla rubidyumun bu atıklarda ne kadar zengin olduğunu tasavvur edebiliriz” dedi. Erdoğan, Emet ve Hisarcık ilçelerindeki bor işletmelerinde yılda 3.5 milyon ton endüstriyel atık çıktığı bilgisini verdi.
Dünya