Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık toplantısı bugün Davos’ta başlıyor. Bu yıl Davos’ta tartışılacak olan ana konu 4. Sanayi Devrimi. Forum, son bir yıl içinde bu konuya odaklandı, konunun farklı boyutlarını irdeleyen raporlar hazırlayarak daha derinlemesine tartışılması için çalıştı.
Prof.Schwab’a göre, 4. Sanayi Devrimi’ni, bilgisayarların yaygın kullanımı ve dijitalleşmeyle gündeme gelen 3. Sanayi Devrimi’nden ayıran özellik bu devrimin çok daha kapsayıcı ve dönüştürücü olması ve büyük bir hızla yayılması. Schwab’a göre 4. Sanayi Devrimi, ekonomik süreçleri dönüştürmenin ötesinde insanların öğrenme, çalışma, sosyalleşme pratiklerini etkileyecek, dünyayı ve yaşamı algılama biçimini değiştirecek ve bütün bunlar kısa bir sürede yaşanacak.
İşsizliğin geleceği
Dünya Ekonomik Forumu’nun, dünya ekonomisinde ağırlığı olan ve küresel istihdamın %65’ini sağlayan 15 ülkede 9 endüstri dalında istihdam edilen 13 milyon çalışanın verilerini kullanarak hazırladığı, İstihdamın Geleceği(Future of Jobs) başlıklı rapor Schwab’ın uyarılarının ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor.
Önceki gün Davos’ta açıklanan bu rapora göre önümüzdeki beş yılda, 4. Sanayi Devrimi’nin gündeme getireceği dönüşüm nedeniyle, araştırmaya konu olan 15 ülkede 7.1 milyon çalışan işini kaybedecek, buna karşılık yeni açılacak iş alanlarında yalnızca 2.1 milyon kişiye iş sağlanılabilecek. Böylece söz konusu ülkelerdeki net istihdam kaybı 5 milyon kişiyi bulacak. Bu süreçte işini kaybedecek olan her beş kadından yalnızca biri iş bulabilecekken, işini kaybeden her üç erkekten birinin iş bulması bekleniyor. Ülkelere göre yapılan değerlendirmede ise Türkiye, işini kaybedecek olanlardan daha fazla çalışana iş sağlayacak olan 5 ülke arasında yer alıyor.
Dünya nereye gidiyor?
Dünya Ekonomik Forumu bu yıl 4. Sanayi Devrimi’ne odaklanarak gündemi değiştirmek istese de bunun dışındaki konular da ele alınacak ve dünyanın gidişatı farklı boyutlarıyla tartışılacak Davos’ta. Özellikle iş dünyasından Davos’a gelenlerin gözü mobil cihazlarında, akılları piyasalarda olacak.
Küresel istikrassızlık Soğuk Savaştan bu yana en yüksek düzeyde
Zirve öncesinde açıklanan Dünya Ekonomik Forumu 2016 Yılı Küresel Riskler Raporu’na çevresel sorunlardan zoraki göçe, enerji fiyatlarından siber saldırılara kadar birçok alanda dünya giderek daha ‘tehlikeli’ bir hal alıyor. Avrupa’nın mülteci krizi ve saldırılar gibi olayların küresel siyasal istikrarsızlığı Soğuk Savaş’tan bu yana en yüksek seviyeye yükselttiği ifade edilen raporda, bu durumun uluslararası firmaların stratejik kararlarını alırken artan ölçüde maruz kaldıkları belirsizlik zeminini genişlettiğinin altı çiziliyor. 2016 yılında en yüksek potansiyel etkisi olan risk olarak, iklim değişikliğinin azaltılmasında ve uyumunda başarısızlık olarak tespit edildi. İkinci sırada kitle imha silahları, üçüncü sırada su krizi, dördüncü sırada büyük çaplı ve istem dışı göç, beşinci sırada ciddi enerji fiyatı şoku yer aldı. Enerji fiyatı şoku, raporda incelenen 140 ülkeden 93’ünde en yaygın risklerden biri olarak öne çıkıyor.
Gerçekleşme olasılığı bakımından ilk sıradaki risk, büyük çaplı istem dışı göç oldu. 2014 yılında yer değiştirmeye zorlanan insanların sayısı, BM’ye göre 59.4 milyon kişi oldu. Bu rakam 1940 yılına göre neredeyse yüzde 50 daha fazla. Türkiye’nin de en önemli sorunlarından biri olarak zoraki göçler görülüyor.
Dünya