logo

'Şehirlerin merkezi camiler olsun'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, katıldığı ‘Tarihi ve Kültürel Yapısıyla Tarihi Yarımada' konulu sosyal medya sohbetinde soruları yanıtladı.

Numan Kurtulmuş, milletin, kurumlarına sahip çıktığını, devletin de çok hizmetler yaptığını ifade ederek, "Yollar, köprüler yaptık ama bunun bir adım ötesine geçmemiz lazım. Şimdi kültüre, sanata, edebiyata, medeniyet değerlerimize, köklerimize, bunları üreten bir politikaya dönmemiz lazım. Kadim kültürümüzle şehirlerimizi buluşturma mecburiyetindeyiz. Fiziki olarak değil, zihniyetin de ihyasına, inşasına mecburuz. Çok sağlam kültür, eğitim politikalarına ihtiyacımız var. Fiziki başarılar önemlidir ama kültür, sanat medeniyet, köklerimizi yeniden tanıyarak, onun üzerinden bir yükselişe geçmemiz lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, "Son dönemde camiler insanları çağırmıyor. Bunun nedeni nedir?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Eskiden merkezde cami vardı. Ancak Osmanlı'dan sonra, Türkiye'de maalesef bir zulüm tarihi oldu. Bunun adını açık koymak lazım. Öyle oldu ki camilerimiz ahır oldu, yıkıldı, tahrip oldu. Camilerde namaz kıldıracak adam olmadı. Doğru dürüst cemaat yok, imam yok. Çok şükür o zamana göre değişim oldu. Ancak hâlâ manevi oranda camilerimizin içinin boş olduğunu özeleştiri olarak söylüyorum. 120 bin çalışanı olan, her mahallede imamları olan büyük teşkilat. Çok mesafeler alındı ama hâlâ büyük eksiklikler var. Bırakın insanlar camilerde evlensin, düğünlerini camilerde yapsın. Tabii çalgılı, türkülü o manada demiyorum. İkramda bulunsun, dualar yapılsın. Bu anlamda şehirlerin merkezi camiler olsun. İnşallah bu 200 yıllık açığı kapatırız."

Kurtulmuş, dün akşam katıldığı bir programda ise kullandığı ifadelerin belli kesimlerce çarptırıldığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de uzun yıllar camilerin bir kısmının ahır, nalbant ve depo yapılması bir gerçektir. Bu bizim büyüklerimizden duyduğumuz gerçektir. Bu memlekette bu aziz millet Osmanlı'nın dağılmasından sonra topu tüfeği değil, ordusu değil, kazması küreği dahi yokken, 'Ya Allah' diyerek ayağa kalkmışsa, inançlarından dolayı ayağa kalkmıştır. 1. Meclis'i oluşturan milletin değerlerine sadık Anadolu'nun irfan erleridir, Alperenleridir. Dolayısıyla hiç kimse bir kaşık suda fırtına koparmasın" dedi.