Prof. Dr. M. Es’ad Coşan (Rh.A.) Hocaefendi’nin 2 Şubat 1995/2 Ramazan 1415 tarihinde Denizli’de yaptıkları sohbeti sadeleştirerek istifadenize sunuyoruz.
Ramazan ayında gözümüzü dört açacağız, kadir gecesini kaçırmamaya çalışacağız. Bunun için ramazanın son on gününde itikâfa gireceğiz. Ramazan bayramında paramız pulumuz varsa, bir kurban keseceğiz. Sonra, bu ayın sabır ayı olduğunu bildiğimiz için sabredeceğiz, sabrın mukabilinin cennet olduğunu bileceğiz. Bu ayda bir insan hayır yaparsa veya başka aylarda yapabileceği bir hayırı bu ayda yaparsa, yetmiş misli sevab aldığını unutmayacağız. Bu ayda hayırlara çok koşacağız.
Rızk artıyor bu ayda... Ona da elhamdü lillâh diyeceğiz, hamd edeceğiz. Bu ay biraz mâlî bakımdan fakirleri destekleme ayı olduğundan mâlî desteğimizi de yapacağız bu ayda... Mâlî derken hem para desteği nakit olarak; hem de aynî, eşya, yiyecek, giyecek olarak... Herkes bir bayram edecek, ramazanın içinde bir rahatlayacak.
Kim oruçluya iftar ettirirse, günahları mağfiret oluyor, cehennemden âzâd oluyor, iftar ettirdiği oruçlunun sevabının mislini alıyor. Onun için ne yapacağız?.. Akşamları soframızı açacağız, misafir davet etmeğe, bazı oruçlu kimselere iftar ziyafeti vermeğe gayret edeceğiz. Eğer imkânımız yoksa; bir içim su, bir hurma veya birazcık süt gibi bir şeyle ikram edilse, oruç açılmağa vesîle olunsa, o da o sevabı almağa sebep olacak.
Bu ayda "Lâ ilâhe illallah" demeyi çok yapacağız, "Estağfirullah" demeyi çok yapacağız. Cenneti çok isteyeceğiz Allah'tan... Cehennemden Allah'a sığınmağa fazla düşkünlük göstereceğiz. Fazla yalvarıp yakaracağız, "Afeet bizi... Sokma bizi cehenneme yâ Rabbi!.. Cehennemden âzâd et..." diyeceğiz.
Allah-u Teâlâ Hazretleri, bu hadis-i şerifte Rasûlüllah S.A.S. Efendimiz'in müjdelediği, bildirdiği bütün bu güzelliklere cümlemizi erdirsin... Nice nice mübarek ramazanlara Allah'ın sevdiği kullar olarak ulaşmayı, Allah'ın sevdiği şekilde bu ayları ihyâ eyleyip, yaşayıp, ibadetle süsleyip bu ayların feyizlerinden, bereketinden, sevaplarından, nimetlerinden, ilâhî ikramlarından istifade etmeyi cümlemize Allah nasib eylesin...
Ömrümüzü rızâsına uygun geçirip, sevdiği kullar olmaya ulaşıp, kalbimiz nurlanıp, içimiz aşkullah, muhabbetullahla dolup ömrümüzü Allah'ın rızâsına uygun geçirmemizi Allah cümlemize nasib eylesin..
Hüsn-ü hâtimeler ile bu dünyadan vedâ edip ahirete göçmeyi, huzuruna sevdiği, râzı olduğu, yüzü ak, alnı açık, nurlu kullar olarak varmayı nasib eylesin... Rabbimiz cennetiyle, cemâliyle, cümlenizi, cümlemizi müşerref eylesin... Peygamber-i Zîşânımız'a, Habîb-i Edîbi Muhammed-i Mustafâ'sına komşu eylesin... O Havz-ı Kevserinden de doya doya nûş etmeyi Rabbimiz cümlemize nasib eylesin...
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhu ve berekâtühû!..
02.02.1995 / 2 Ramazan 1415/ Denizli