Afrika kıtası milyarlarca dolar yardım ve yeni yatırımlara karşın yoksulluktan kurtulamıyor. BM 2016 raporuna göre 54 ülkeden sadece 8'i ekonomik durumu düzeltmek için somut adım atabildi.
Afrika kıtası petrol, kömür ve değerli taş gibi yüz milyarlarca dolarlık kaynağına, verimli topraklarına rağmen yoksulluktan kurtulamıyor. BM ve Afrika Birliği tarafından ortaklaşa hazırlanan Binyıl Kalkınma Hedeflerinden 2063 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine 2016 Geçiş Raporu'na göre kara kıta uzun yıllardır süren kalkınma planlarına rağmen hala yoksulluk sınırının altında.
Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'daki BM Ekonomik Kurulu binasında önceki gün açıklanan rapora göre, Afrika Birliği'ne üye 54 ülkeden sadece Botsvana, Mısır, Gine, Namibya, Güney Afrika, Svaziland ve Tunus gibi ülkeler, yoksullukla mücadelede başarılı olurken, 12 ülke de hedeflere ulaşma konusunda önemli adımlar attı.
Genç işsizlik yüzde 21
Afrika'nın hala dünyadaki en fazla yoksul insanın yaşadığı yer olduğu belirtilen raporda, kadınlar ve gençler arasında işsizliğin halen çok yaygın olduğu ifade edildi. Gençler arasındaki işsizlik oranının yüzde 21 olduğu hatırlatılan raporda kıtada artan nüfusla birlikte yoksulların sayısının da yükseldiğine dikkat çekildi. Savaşların ve siyasi istikrarsızlığın yoksulluğun büyümesinde önemli bir etken olduğu aktarılan raporda, Benin, Fildişi Sahilleri, Kenya, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Nijerya gibi ülkelerde fakirliğin giderek arttığı kaydedildi. BM, 2000 yılında ortaya konan Binyıl Kalkınma Hedefleri'ni 2015'te yenileyerek, 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi amaçlanan 17 yeni hedef koymuştu.
Yoksulluğun ve açlığın bitirilmesi, eğitim kalitesinin artırılması, altyapı ve sanayinin güçlendirilmesi gibi konuları kapsayan 17 madde, son olarak Afrika Birliği'nin 2063 yılı için koyduğu sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile birleştirilmişti.
Çin ve Türkiye yatırım yapıyor
Uzmanlar ise, Afrika'nın makus talihini yenememesinin en önemli sebebi olarak Batılı ülkelerin sömürge zihniyetini küresel şirketleri aracılığıyla sürdürmesi ve IMF gibi kurumlar vasıtasıyla borca mahkum edilmeleri şeklinde gösteriliyor.
Son 5 yılda bu konuda öne çıkan en önemli ülke Çin olarak gösterilirken. “Kazan kazan” stratejisini uygulayarak kıtaya yeni kalkınma modeli sunan ülkelerden biri de Türkiye.
y. şafak