logo

Körfez gündeminde bu hafta...11.11.2016

Amerika Birleşik Devletleri’ndeki başkanlık yarışını Cumhuriyetçi Aday Trump’ın kazanması, tüm dünyada olduğu gibi Körfez ülkelerinde şaşkınlığa neden oldu. Uzun yıllardan beri Demokratlarla kıyaslandığında, Cumhuriyetçilerle daha iyi anlaşabilen Körfez yönetimleri, Trump’ın seçim kampanyasının başında müslüman göçmenlere yönelik sert tutumu nedeniyle mesafeli bir duruş sergilemeyi tercih etmişlerdi. Demokratların Arap dünyasına genel tutumu nedeniyle çok sıcak olmayan ilişkiler, özellikle Obama döneminde tarihinin en kötü yıllarını yaşıyordu.

Aslında Trump yerine başka bir Cumhuriyetçi aday seçilmiş olsaydı, çoktan seçim sonuçları büyük bir hüsnü kabulle karşılanacaktı. Yine de  Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri yöneticileri yeni başkanı arayarak kutlarken, genel olarak Körfez iş çevrelerinden olumlu görüşler yükselmeye başladı. Körfez iş çevreleri Donald Trump’a çok da yabancı değiller. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri’nde Trump’a ait bir çok ortak yatırım var. Öte yandan, Amerikan şirketleri için korumacı bir duruş sergileyen Trump’ın seçim zaferi, Körfez hava yolu operatörlerini telaşlandırdı.

Daha önceki gündem özetlerimizden hatırlanacağı gibi, ABD sivil havacılık çevreleri ve hava yolu şirketleri, Körfez Ülkelerine ait ulusal bayrak taşıyan havayollarının, ilgili devletler tarafından ucuz yakıt ve vergi muafiyetleri gibi yollarla sübvanse edildiği ve bu durumun haksız rekabete neden olduğu gerekçesiyle bir karşı kampanya yürütmekteydiler. Kendisi de bir zamanlar havayolu şirketi patronu olan Trump’ın Amerikan havayolu şirketlerini korumak için atabileceği adımlar, özellikle ABD uçuşlarında Körfez havayollarını zora sokabilir. Buna zaten bu konuda daha fazla şikayetçi olan Avrupa Birliği ülkelerinin olumsuz tutumu da eklenirse, Körfez havayolu şirketleri açısından parlak bir gelecek tahmin etmek zor görünüyor.

Arap Birliği Üyesi Ülkeler arasında gümrük birliği oluşturma idealini gerçekleştirmek üzere hazırlanan taslak yasal çerçeve tamamlandı. Arap ülkerinden gümrük uzmanlarının oluşan bir komisyonun çalışmasıyla ortaya konulan taslak görüşülmek üzere ilgili ülkelere gönderildi.       

Suudi Arabistan

Türkiye’den sonra ABD Genel Kurmay Başkanı’nın durağı Suudi Arabistan oldu. Detaylı bilgi paylaşılmayan ziyaretle ilgili olarak, Amerikalı diplomatlar, Suud-Amerikan ilişkilerinin derinliği ve vazgeçilmezliğinin bir örneği demekle yetindiler.   

Geçtiğimiz aylarda Cezayir’deki gayri resmi OPEC toplantısında petrol üretiminin dondurulması üzerindeki uzlaşma ile, petrol piyasasının tedarikçiler tarafında ümitler artmış ve buna bağlı uluslararası piyasalarda göreceli yükselmelerle ham petrol fiyatları 50 dolar seviyesini aşmıştı. Bununla birlikte geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan uzmanlar toplantısı, yeniden tarafları birbirinden uzaklaştırdı. Suudi Arabistan, İran petrol üretimini günlük 3.6 milyon varilde durdurmazsa, üretimi kısmayacağını açıkladı. İran ise üretimini 4.2 milyon varile çıkarana kadar dondurmayacağını söylüyor. 

Aslında Eylül’deki Cezayir toplantısından bu yana, değişen tek şey siyasi şartlar. Yani Eylül’deki anlaşmayı bertaraf edecek teknolojik ya da ekonomik bir değişiklik yok ama, değişen siyasi pozisyonlar, tarafları petrol üretimini, bir siyasi manevra olarak kullanmaya sevk ediyor. Bu şartlar altında ümitler Kasım ayı sonunda yapılacak Viyana’daki OPEC toplantısına kalmakla birlikte, OPEC Genel Sekreteri’nden başka hiç kimse pek iyimser görünmüyor.   

Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 Strateji Belgesindeki amaçlarına ulaşabilmesi için, ekonomideki her sektör için ayrı ayrı yol haritaları çıkarıldı. Bir İngiliz danışmanlık şirketinin hazırladığı sektörel bazdaki yol haritalarında, işsizliğin kademeli olarak nasıl azaltılacağı, petrol dışındaki üretimin 2030 yılına kadar nasıl altı kat artırılacağı yıllık programlar olarak hazırlandı.

Suudi Arabistan hükümeti yabancı misyonlarına çalışma ataşesi atanması kararı aldı. Öncelikli olarak Suudi Arabistan’da bulunan yabancı çalışanların geldikleri ülkelere atama yapılacak. Bu kapsamda Pakistan, Hindistan, Bangladeş, Nepal, Filipinler, Endonezya, Mısır ve Sri Lanka’ya çalışma ataşesi ataması yapıldı.  

Katar

Qatar 2022 Futbol Kupası boyunca, halka açık yerlerde alkollü içki içilmesine izin vermeyeceğini yeniledi. Organizasyon Komitesi üst düzey yetkilileri, turnuva için yürürlükte olan kanun ve uygulamaları değiştirmek gibi bir niyetleri olmadığının altını çizdi. Bu arada stadyum ve çevrelerindeki uygulama ile ilgili net bir tavır sergilenmezken “biz stadyumlarda ve stadyum çevrelerinde de alkollü içki tüketilmesine karşıyız” denildi.

Bu arada, Ağustos ayında konu ile ilgili yapılan başka bir açıklamada da, turnuva sırasında, güvenlik nedeniyle gerekirse Katar’ın ülke genelinde alkollü içki satışı konusunda sınırlandırmalara gidebileceği hatırlatması yapılmıştı. Katar’ın Dünya Kupası ile ilgili bu konuları, bu kadar açık yüreklilikle dile getirmesi, ülke yönetiminin dünya kupasına ev sahipliği yapmak konusundaki tutumunun değiştiğini ve ne pahasına olursa olsun anlayışının terkedildiğini gösteriyor.

Kuveyt’in ardından Katar da kamu sektöründe Katar vatandaşlarının istihdam edilmesine öncelik verilmesine ilişkin bir kanunu kabul ederek, yürürlüğe soktu. Bu kanuna istisna olarak, hakimler, savcılar, başbakan, diplomatik misyon, üniversite, Milli Petrol Şirketi, Katar Yatırım İdaresi ve   Devlet Denetleme Bürosu çalışanları tanımlandı.

Katar İnsan Hakları İzleme Komitesi Başkanı, içme suyuna erişimin de evrensel ve anayasal bir temel hak olarak tanımlanması gerektiğini söyledi. Birleşmiş Milletler’in organize ettiği Fas’taki İklim Değişikliği Konferansı’nda konuşan Katar Temsilcisi, ırk, renk, cinsiyet, yaş, din, dil, dünya görüşü ne olursa olsun herkesin içme suyuna erişme hakkının uluslararası sözleşmelerde tanınması, korunması ve savunulması gerektiğini vurguladı.

Birleşik Arap Emirlikleri

Birleşik Arap Emrilikleri’nin başkenti Abu Dhabi geçtiğimiz hafta petrol endüstrisinin en büyük yıllık toplantılarından birine daha ev sahipliği yaptı. 19. Kez düzenlenen ve sektörde önemli bir etkiye sahip, Abu Dhabi Uluslararası Petrol Ürünleri Sergi ve Konferansı 7 – 10 Kasım tarihleri arasında gerçekleşti. Bu yılki toplantının teması “Yeni Enerji Alanları İçin Stratejiler” olarak belirlenmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai Şehrindeki büyük kanal projesi tamamlanarak hizmete girdi. Deniz ulaşımı, turizm, rekreasyon ve suyla özdeş iş ve yaşam merkezleri gibi farklı işlevleri bir arada yürütecek olan ve toplam 12 kilometre uzunluğundaki su kanalı projesi yaklaşık 1 milyar dolara maloldu.

Umman

Umman’da tüm çalışanların genel sağlık sigortası kapsamına alınması gerektiği farklı çevreler tarafından dillendirilmeye başladı. Bu konunun bugünlerde gündeme gelmesinin gerçek sebebi ülke genelinde sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve iyileştirilmesi mi yoksa kamuya bir gelir kalemi daha eklemek mi bu husus tartışılıyor. Çünkü azalan petrol gelirleri ile birlikte Umman da diğer körfez ülkeleri gibi yeni kamu geliri arayışlarına gidiyor. Örneğin yine bu günlerde, yabancı çalışanların vize işlemlerinden alınacak ücretler yüzde 50 artırılarak bu yolla yılda 148 milyon dolar gelir artışı bekleniyor. Sağlık sigortası uygulaması da benzer amaçlarla, daha önce Kuveytte gündeme gelmiş ve böylelikle ülkede çalışan kesimlerin ücretlerinden devlet düzenli olarak sağlık sigortası primi tahsil edilmesi öngürülmüştü.  

Sadece Umman’ın değil, Körfezin periyodik misafiri, İngiltere Veliaht Prensi uzun bir seyahat için yine Körfez’deydi. Umman’daki temasları ve ziyaretlerinin ardından Birleşik Arap Emirlikleri’ne de uğrayan Charles ve Eşi, üç gün de Birleşik Arap Emirlikleri’ne ayırdılar.  Prens Charles”ın 1989 yılından beri Birleşik Arap Emirliklerine sekizinci gelişi. Umman’a toplamda daha fazla gelen Prens, her iki yılda bir mutlaka ziyaret gerçekleştiriyor.  Birleşik Arap Emirlikleri’nden sonra ise Bahreyn’e gidecek. Bir haftasını çok sık geldiği bu üç ülkeye ayıran, Prens Charles’ın mutad ziyaretleri Birleşik Krallığın bu bölgeye verdiği önemin en somut göstergelerinden biri.