Dünyanın önemli yerbilimcilerinden biri olarak gösterilen Hans Thybo ve Irina Artemieva, İTÜ’lü uzmanlarla birlikte nedeni henüz bilinmeyen Türkiye’deki hızlı yer hareketini araştıracak.
Danimarka’daki Kopenhag Üniversitesi öğretim üyesi ve Avrupa Yerbilimleri Birliği (European Geoscience Union) başkanı Prof. Hans Thybo ile Kopenhag Üniversitesi Yer bilimleri Bölümü öğretim üyesi Prof. Irina Artemieva ve İTÜ, Türkiye’nin yeraltı hareketlerini incelemek için ortak projeye imza atıyor.
10 yıl sürmesi beklenen proje ile hem Türkiye’nin yeraltı kaynakları hakkında önemli bilgiler edinilecek, hem de dünyanın oluşumundaki bilinmeyenlere ışık tutacak bilimsel keşifler yapılması hedefleniyor. Proje Türkiye’deki deprem hareketlerinin daha iyi anlaşılmasına da imkân sağlayacak.
Proje için geçtiğimiz günlerde İstanbul’a gelen Hans Thybo ile Irina Artemieva, çalışmanın detaylarını anlattı. Türkiye’deki yer kabuğunun çok dinamik olduğuna değinen Thybo, Türkiye’deki platoların dünyanın en hızlı yükselen alanlarına olduğuna dikkat çekti. Bu hızlı hareketin nedeninin tam olarak anlaşılamadığını söyleyen Artemieva da Türkiye’nin yükselmesinin Avrupa ve ABD’deki diğer bölgelerden daha farklı mekanizmalarla olduğunu ve bu nedenle elde edilecek bilgilerin bilimsel anlamda çok önemli olduğunu ifade etti.
Tektonik açıdan Türkiye’nin çok sayıda ilgi çekici özellikleri bulunduğunu belirten Thybo, Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın dünyadaki en aktif ana fay hatların biri olduğunu kaydederek şunları söyledi: “California’daki San Andreas fayı ile Yeni Zelanda’daki Alpine fayı ve Kuzey Anadolu fayı, bu üç ana fay hattı bilimsel açıdan bizim depremlerin nasıl geliştiğini ve ileride olacak depremlerin tahmini için çok önemli yer tutmaktadır. Türkiye’deki yıkıcı depremler çoğunlukla Kuzey Anadolu Fay Hattı’ndan kaynaklanıyor. Bilimsel olarak, İstanbul’un güneyinde büyük bir deprem olmasını bekliyoruz. Ama yarın mı gelecek sene mi yoksa 20 yıl sonra mı olacağını bilemiyoruz.”
‘Daha iyi tahmin’
Projenin zamanlamayı bulma konusunda yardımcı olup olamayacağı konusunda Thybo “Hiçbir yer bilimci zaman tahmin edilemeyeceğini düşünüyor. Tahmin etmekten kastımız depremin şu saatte olacağını öngörmek anlamını taşıyor. Ancak büyüklüğünü ve çapını daha iyi tahmin edebiliriz” dedi.
‘Maden kaynakları tanınacak’
Projede maden kaynaklarının araştırılacağını dile getiren Artemivia, projenin sadece verileri toplamaktan oluşmadığını kaydetti. Artemieva, “Verilere sahip olduğunuzda, bunları maden yatakları ve Jeotermal enerji için nereye gitmeniz gerektiği konusunda kullanabilirsiniz” dedi.
TÜBİTAK’tan destek isteneceği, İngilitere, Danimarka, Almanya, Kanada gibi çok sayıda ülkedeki üniversiteden konusunda uzman bilim insanlarının katılması planlanan projede, Avrupa Birliği’nin kaynaklarına da başvurulacak. Anadolu taşküresi iç yapısı ile ilgili toplanacak bu bilgiler de ileride uzmanlaşacak Türk yer bilimcileri yetiştirmeye yönelik kullanılacak. İlk bulguların elde edilmesinin en az 3 yıl alması beklenirken, planlanan projenin toplam sürüsünün 10 yılı bulması bekleniyor.
Milliyet