Allah’a (C.C.) kul, Resul-ü Ekrem Efendimiz’e (S.A.V.) ümmet olmakla mükellef her mümin; dünya ve ahirette kurtuluşa erebilmek için, kendisine verilen ömrünü İlahi hudutlar dâhilinde tamamlamakla mükelleftir.
Bu mükellefiyetin gereklerinin en önemlilerinden biri, hiç kuşkusuz beden sağlığını ve hayatını idame ettirebilecek miktar ve oranda beslenmesini temindir. Fakat bu beslenme muhakkak Allah’ın (C.C.) Kur’an-ı Kerimde buyurduğu gibi helal sınırları dâhilinde olmak zorundadır.
Mübarek üç ayların içinde bulunduğumuz günlerde Ramazan-ı Şerif’e sayılı günler kaldı. Ramazan ayı hayır, iyilik, lütuf, bağış, ihsân, yardımlaşma ve Cehennem’den kurtulma ayıdır. Bu bakımdan Ramazan’da Müslümanlar aç insanların halinden anlamalı, yiyip içmeli ama israftan sakınmalıdır.
Günümüzde yeme içmeden giyim kuşama kadar israf, had safhalara ulaştı. Hatta zamanımızı bile çoğu kez boşa harcıyoruz. Afrika’da binlerce insan açlıktan ölürken, diğer tarafta ülkemizde ve Batı’da milyonlarca ekmeğin çöpe gitmesi, dökülen yemekler, boşa akıtılan su israfın boyutlarını gözler önüne seriyor… Hâlbuki çöpe atılan bir parça ekmeğe, dökülen bir tabak yemeğe, boşa akıtılan bir damla suya milyonlarca insanın muhtaç olduğunu unutuyoruz… Her zaman israftan kaçınmalıyız ama Mübarek Ramazan ayı münasebetiyle israf konusunda daha dikkatli olmalı, dünyada aç yatan çocukları düşünerek en ufak bir israftan kaçınmalıyız.
EKMEK İSRAFI
Türkiye’deki araştırmalarda yaklaşık 6 milyon ekmek çöpe atılıyor. Yani ortalama 542 ton buğday israf ediliyor. Günde bir ekmek bulup yiyemeyen insanları düşündüğümüzde israfın vebalini de anlıyoruz.
Milli Gazete