Göğüs ağrısının her türlüsü bizi korkutur. Doğrusu da budur. Hafif bir göğüs ağrısı bile ciddi bir kalp krizinin ilk belirtisi olabilir. Kardiyologlar kalple ilişkili göğüs ağrılarını kalbin en değerli dokusunun, kalp kasının ‘feryadı’ olarak kabul ediyor.
Hemen ardından da şu uyarıyı yapıyorlar: “Bu feryadı dikkate almazsanız ani ölümle biten sonuçlara bile katlanmak zorunda kalabilirsiniz.”
Göğsümüzdeki her ağrıyı “Kalp krizi mi geçiriyorum acaba?” sorusuyla birlikte değerlendirip panik halinde hastaneye mi koşacağız? Tabii ki hayır. Bilgileneceğiz. Zira göğüs ağrılarının da kalple ilişkili olanları, olmayanları var. “Peki, bu ayrım nasıl yapılacak?”
GÖĞÜS AĞRISI NE ZAMAN ÖNEMLİ?
- Göğüs ağrısı fiziksel bir çaba esnasında örneğin yürürken, merdiven çıkarken, koşarken, kürek çekerken, yüzerken- meydana gelmişse…
- Ağrı göğsünüzün tam ortasında olmakla birlikte çenenize, kollarınıza (özellikle sol kolunuza) yayılma eğilimindeyse…
- Göğsünüzdeki ağrı ciddi bir basınç duygusu, aşikâr bir yanma hissiyle birlikteyse…
- Ağrı esnasında bulantı, terleme, baş dönmesi, baygınlık, dengesizlik, aşırı halsizlik gibi sorunlar da ortaya çıkmışsa…
- Ağrı göğüsten ziyade kollarda, özellikle sol kolda hissedilebilir, bilhassa baş dönmesi, baygınlık hissi, terleme gibi işaretler de varsa ‘kalp ağrısı’ gibi değerlendirilmelidir.
Kalp krizi mi geçiriyorum
BU AĞRILAR SİZİ ÇOK KORKUTMASIN
- Göğsünüzdeki ağrıyan yeri parmağınızın ucuyla gösterebiliyorsanız ya da ağrının sadece ‘el ayası’ kadar bir alanda sınırlı kaldığını hissediyorsanız.
- O ağrı bıçak ya da iğne ucu batar gibi bir hisle birlikteyse.
- O noktasal ağrı ile birlikte her iki elinizde uyuşma da varsa.
- Ağrı esnasında ağzınıza acı su geliyorsa ya da sağlık geçmişinizde gastrit, reflü, safrakesesi taşı gibi sorunlar varsa.
- Ağrı kollarınızı yukarı kaldırırken, gövdenizi sağa sola çevirirken belirginleşiyorsa.
Bu gibi ağrılarda bile tekrarlayan ağrılar söz konusu ise uzman bir doktor ile (mümkünse kardiyoloji uzmanı ile) görüşmeniz iyi olur.
NEME DİKKAT
Kalp krizi riski yüksek kişiler için sıcak ve nemli havaların daha tehlikeli olduğu doğrudur. Özellikle tansiyonu yüksek olanlar, şeker hastaları, önceden kalp krizi geçirmiş, stend takılmış ya da baypas ameliyatı olmuş olanlar sıcaklardan ve aşırı nemden çok etkileniyor. Bu kişilerin çok sıcak saatlerde evlerinden çıkmamaları, güneş altında uzun süre kalmamaları, terle kaybettikleri sıvıyı süratle yerine koymaları ve serin yerlerde istirahat etmeleri gerekiyor. Bu arada aklınızda olsun: Sıcak, nemli günler, aşırı yorgunlukla birleştiğinde de kalp riski tehlikesi artıyor.
GENÇLERDE DAHA MI TEHLİKELİ?
İstatistik verilere göre gençlerde görülen kalp krizlerinde hastayı kaybetme riski biraz daha yüksektir. İleri yaşta bu riskin azalmasının en önemli nedeni ise kalp krizine götüren damar probleminin yavaş yavaş gelişmesi, böylece kalbi besleyen yeni, yardımcı yan damarlar oluşması. O damar tamamen tıkanınca görevi diğer damar üstleniyor. Mühim bir ayrıntı da şu: Gençlerde görülen krizler damarların tıkanmasına bağlı krizlerden ziyade, kalp kaslarındaki ve/veya kalp kapakçıklarındaki arızalardan kaynaklanır.
Osman Müftüoğlu / Hürriyet