Dünyada ticaretin serbetleştirilmesi tartışmalarının arttığı bir dönemde Almanya, büyük sanayi kuruluşlarının yabancı şirketlerin tarafından satın alınmasına yönelik hamleleri engellemek için harakete geçti.
Almanya son dönemde Alman uzmanlığını elde edebilmek için bu yola başvuran Çin şirketlerinin çoğalmasından kaygılı. Giderek artan korumacılığın dünya ticaretine zarar vereceği kaygılarının yaşandığı bir dönemde alınan bu önlem, hükümete, önemli bilgi birikiminin ülke dışına giderek elden çıkması gibi bir risk taşıyorsa, şirket satışlarını engelleme yetkisi veriyor. Bu kuralların parlamentoda onaylanması gerekmiyor.
Mevcut kurallar, AB dışındaki şirketlerin, kamu düzeni ya da ulusal güvenlik için bir tehdit olarak görülmesi halinde bir Alman şirketin hisselerinin yüzde 25’inden fazlasını almasını bloke edebiliyor. Yeni kurallarla , kamu şirketlerine yazılım hazırlama, ödemeler, tıp ve ulaşım sistemleri alanlarındaki şirketlere yönelik satın alma anlaşmalarını daha detaylı inceleme yetkisi genişletildi.
Ayrıca ilk kez, bir satış anlaşmasının engellenmesi için gerekli koşullar belirleniyor. Örnek olarak hastaneler ve enerji şebekeleri gibi kritik önem taşıyan altyapının stratejik olarak tehlikeye gireceği durumlar gösteriliyor.
Ekonomi Bakanı Brigitte Zypries, “Biz dünyanın en açık ekonomilerinden biriyiz ancak adil rekabet koşullarını da dikkate almamız gerek” dedi. Zpries aptığı yazılı açıklamada, “Bu bizim şirketlerimize olan borcumuz. Çoğu zaman ekonomileri bizimki kadar açık olmayan ülkelerle ticaret yapıyorlar” dedi.
Dünya