Türkiye’nin 10 bin MW deniz üstünde, 38 bin MW karada olmak üzere 48 bin MW tekno ekonomik rüzgâr potansiyeli var. Rüzgâr enerjisi, Avrupa’ya göre Türkiye’de yüzde 20 - 25 daha fazla verime sahip.
Yenilenebilir enerji kaynak alanları (YEKA) stratejisinin ikinci projesi için bir kez daha enerji kamuoyunun gündemine giren rüzgâr enerjisi, Avrupa’ya göre Türkiye’de yüzde 20 - 25 oranında daha fazla verime sahip.
Rüzgâr enerjisi, karbon salınımı olmayan, atık bırakmayan, su kaynaklarına zarar vermeyen, toprak üzerinde olumsuz hiçbir etkisi olmayan çevreci bir enerji kaynağı olması nedeniyle dünyada da yükselen bir değer.
YEKA stratejisinin ikinci projesi için dünyanın en büyük türbin üreticileri yarın yarışacak. Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü’nün tespitlerine göre, 10 bin MW deniz üstünde, 38 bin MW karada olmak üzere toplam 48 bin MW’lık tekno ekonomik rüzgâr potansiyelimiz var.
Günümüz teknolojisinde bu rakam revize edilirse daha fazla bile çıkabilir. 2017 yılının ilk altı ayında 377 MW’lık bir santrali işletmeye alarak toplamda 6 bin 483 MW’lık bir kurulu güce ulaşıldı.
Elektrik üretimi içindeki rüzgârın payı yüzde 8 oldu. 2017 yılının kurulu güç olarak 6 bin 800 - 6 bin 900 MW ile kapatılması bekleniyor.
Avrupa’da ilk 3 arasında
2016 sonu itibarıyla 78 bin MW’lık elektrik üretimi kurulu gücü bulunan Türkiye, 2016’da gerçekleştirdiği bin 387 MW’lık kurulu güç ile Avrupa’da rüzgâr sektöründe ilk üç arasına girdi. Dünyada ise yedinci sırada yer aldı. Üretimin yüzde 32.16’sı doğalgazdan, yüzde 24.7’si hidroelektrikten, yüzde 15.35’i taş kömürü ve linyitten, yüzde 17,52’si ithal kömürden, yüzde 5.69’u rüzgârdan, geri kalanı ise diğer kaynaklardan elde edildi. Son 5 yıllık verilere göre elektrikte rüzgârın payı her geçen gün artıyor.
Milliyet