logo

Dünyada enerji dönüşümünün etkileri

Küresel enerji sistemi; fosil yakıt temelli bir sistemden, yenilenebilir enerji kaynaklarını temel alan bir sisteme geçiyor. Bu dönüşümün sonunda, fosil yakıt talebinin sonlandığı bir dönem başlayacak. Enerji dönüşümünü tetikleyen unsurları üç temel başlıkta özetlemek mümkün: Gereklilik, politika ve teknoloji.

Kömür, doğal gaz ve petroldeki talebinin gerilemesinde; yenilenebilir enerji ve depolama maliyetlerinin hızla düşmesi, gelişmekte olan ekonomilerin temiz enerji yatırımlarına yönelmesi; solar PV, lityum iyon gibi yeşil enerji teknolojilerinin yaygınlaşması ve ucuzlaması; dijitalleşme, devletlerin emisyon azaltma politikalarını hayata geçirmesi, iklim değişikliğiyle mücadele bilincinin artması gibi unsurlar ön plana çıkıyor.

Fotovoltaik güneş (PV), rüzgâr enerjisi ve depolama maliyetleri hızla düşüyor. Maliyetler her iki kat kapasite artışı için yaklaşık yüzde 20 düşmüş durumda. Bu düşüşün devam etmesi bekleniyor. Bu gelişme, yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik olmadan fosil yakıtlarla rekabet edebilir konuma getiriyor.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA)’ya göre, yenilenebilir enerji kaynakları 2020 yılına kadar dünyanın birçok bölgesinde fosil yakıtlardan daha ucuz olacak.

Nüfus yoğunluğu, hava ve su kirlililiği ve artan enerji bağımlılığı gibi sorunlarla mücadele etmeyi hedefleyen gelişmekte olan ülkeler, fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerjilere yöneliyor. Kurulu fosil yakıt altyapısı çok fazla olmayan bu ülkeler, bir yandan enerji bağımlılıkları azaltırken, diğer yandan yenilenebilir enerji kaynaklarının sunduğu fırsatlardan faydalanmayı amaçlıyorlar. Bu dönüşümün en somut iki örneği Çin ve Hindistan. Çin 2012’de güneş ve rüzgar enerjisi kurulu gücünde; 2016’da ise elektrikli araçlarda ABD’yi geride bıraktı. Uluslararası Enerji Ajansı, önümüzdeki 25 yıl içinde enerji talebindeki artışın yüzde 27’sinin Hindistan ve yüzde 19’unun ise Çin’den kaynaklanacağını öngörüyor.

Enerji dönüşümünün ilk etkilerinin, talep tavan yaparken yerleşik sektörlerin etkilenmesiyle birlikte şimdiden hissedilmeye başlandığına dikkat çekiyor.

Raporda şu örneklere yer veriliyor: Avrupa ve ABD’nin bazı eyaletlerindeki kömürlü ve doğal gazlı termik santraller ekonomik olmadıkları için kapatılmaya başlandı; Çin, son bir yıl içinde 100 GW kurulu gücünde kömürlü termik santralin yapımını durdurdu.

2017 yılında elektrikli araba sayısı 3 milyon olmasına rağmen (dünyadaki binek otomobil sayısı 800 milyon), elektrikli otomobiller binek otomobil satışlarındaki büyümenin yüzde 22’sini teşkil etti. 2020’lerin başlarında binek otomobil satışlarındaki büyümenin tamamının elektrikli otomobillerden gelmesi bekleniyor. Bu durum, başlıca otomobil üreticilerinin elektrik araç stratejilerine yeniden odaklanmalarına yol açtı. 2018 itibarıyle elektrikli otomobillere 90 milyon dolar değerinde yatırım yapıldı.

Dünya