Doğru cevabın “egzersiz” olduğundan en ufak bir şüphem yok. Bunun birden çok sebebi var. İlki, egzersizin çok etkili bir “stressavar” olması. Biliyorsunuz, stres bağışıklık sistemini baskılayan, başını döndürüp hata yaptıran çok mühim bir zararlı.
Egzersiz ise yüklediği pozitif duygular, keyif ve huzur hali ile etkili bir “stres törpüsü”. Egzersiz desteği sayesinde stresin baskısından kurtulan bağışıklık sistemi daha güçlü bir “savunma kalkanı” oluşturuyor. Egzersizin çok mühim bir faydası daha var.
Egzersizin bağışıklık yararlarını inceleyen ciddi araştırmalardan birinde, orta yoğunlukta düzenli egzersiz yapanların üst solunum yollarında üretilen IgA (immünglobulin A) seviyelerinin beklenenden çok daha yüksek olduğu saptanmış, 3 ay süreyle haftada 3 defa 30 dakika aerobik egzersiz yapan kişilerin ağız sıvılarındaki IgA seviyesinin neredeyse yüzde 50 arttığı belirlenmiş.
Egzersiz alışkanlığının sadece “daha az diyabet, hipertansiyon, inme, kalp krizi, bellek kaybı, kemik erimesi, düşme, uyku bozukluğu, obezite, depresyon riski” değil, aynı zamanda daha güçlü bir bağışıklık savunması anlamına geldiğini de bir kenara not edelim.
Hürriyet/Osman Müftüoğlu