logo

'Şüpheli linklere tıklamadan bin kere düşünün'

Teknolojinin hızla gelişmesi ve akıllı cihazların yaygınlaşmasıyla gündeme gelen siber tehditlere karşı korunulabileceğini ifade eden uzmanlar, bu konuda basit ve pratik önlemler sunuyor.

Bilgisayar korsanlarının genellikle en kolay avlayabilecekleri insanları hedef aldıklarına dikkati çeken uzmanlar, lisanlı ürün kullanımı, sistem güncellemelerinin gününde yapılması, farklı karakterleri barındıran parola ve şifrelerin kullanılması ve kaynağı bilinmeyen bağlantıların açılmamasının siber güvenlik açısından çok önemli olduğunu belirtiyor.

Yüksel, "Nasıl ki evimizin kapısına kilit takmayı, kepenk yaptırmayı, iş yerimize bekçi tutmayı düşünüyorsak şu anda dijital bir dünyada yaşadığımız için burada da birtakım güvenlik önemlerini almamız gerekiyor. Buradaki hırsızlar, sanal dünyanın araçlarıyla bilgiler elde ederek, menfaat sağlamak için gayret ediyorlar.” diye konuştu.

Güncel antivirüs programlarını kullanmanın sanal tehditlerden korunmak için çok önemli olduğunun altını çizen Yüksel, "Fakat antivirüs programları, daha çok tanınan ve bilinen eski virüslere karşı etkilidir. Bunların tam manasıyla, eksiksiz bir koruma sağlayamayacağını çok iyi bilmek lazım." değerlendirmesini yaptı. 

"Parolayı çocuğunuzun doğum tarihi yapmayın"

Kişilerin kullandığı parolaların çok önemli olduğunu ifade eden Yüksel, "Kullandığınız parolayı çocuğunuzun doğum tarihi yapmayın. Biz genelde milli duyguları yüksek bir toplu olduğumuz için 1453'lü veya önemli tarihleri içeren şifreler kullanırız. Halbuki, parola konusunda bir algoritma geliştirmemiz lazım. Yani kendi kendimize bir sistemimizin olması şart. Şifremizi farklı yerlerde aynı olarak kullanmamamız önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Yüksel, kişilerin bir siteye yorum yapabilmek için bile sürekli kullandığı ve hatırlaması kolay şifreyi koyduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Yorum yazdığınız site siber saldırıya uğradığında, bilgiler arasında yer alan sizin şifreniz de ele geçiriliyor.

Bundan sonra korsanlar size mail atarak, bir şeyler talep ediyorlar. Siz böyle hikayelere baştan inanmıyorsunuz ama tehdit içeren iletide kullandığınız şifreyi görüyorsunuz. Beni hacklemişler. Şifremi de biliyorlar' diyerek onların istediği fidyeyi verebiliyorsunuz. Böyle tehlikelerle karşılaşmamak için şifre konusunda 'daha az önemli, daha çok önemli' diye derecelendirme yapmamız gerekli. İçinde sadece rakam ve belirli tarihler değil, farklı karakterler kullanılmalı. Şifrelerde büyük ve küçük harf kullanırsak yüksek oranda güvenlik sağlamış oluruz."

Fidye yazılımlar

Yüksel, son dönemlerdeki siber saldırılarda fidye yazılımları ve zararlıları denilen bir kavram ortaya çıktığını, kullanıcıların farkındalık düzeyine bir yemle (phishing) cezbedilerek, ilgili dosyayı açtırmak yöntemiyle bilgisayarların ele geçirildiğini vurguladı.

Yem olarak internet üzerinden yüksek bedelli sahte bir fatura yollanabildiğini aktaran Yüksel, şunları kaydetti: "Panikleyerek, ekte yer alan dosyayı açtığınızda onun içindeki makro dosya bilgisayarın kontrolünü ele geçiriyor. O andan itibaren ne antivirüs programınız ne de diğer önlemler geçerli oluyor. Bundan sonra bütün şifrelerinizi öğrenip yazışmalarınızı takip ediyorlar ya da bilgisayardaki bütün verileri geri dönüştüremeyecek şekilde şifreleyip, para karşılığında açabileceklerini belirtiyorlar. O yüzden şüpheli bağlantıları tıklamadan bin kere düşünün. Burada temel prensibimiz 'Önce dur, düşün, ondan sonra tıkla' olmalı."

Yüksel, siber saldırganların hedefe aldığı kişilerin sosyal medyadaki paylaşımlarını takip ederek, bir davranış haritası çıkardıklarını söyledi. Burada paylaşılan fotoğrafların özel bir yazılımdan geçirilmesi sonucu kişilerin bir yılda gittikleri yerlerin, beraber olduğu kişilerin, aile ve sosyallik durumlarının haritasının çıkarıldığını vurguladı.

"Özel fotoğraflarınızı telefonunuzda saklamayın"

Medya-İletişim Uzmanı Ümit Sanlav, bir rapora göre, Türkiye'nin günde yaklaşık 3 saat sosyal medya kullanımı ile üst sıralarda yer aldığını, Japonya ve Güney Kore'nin ise bir saatin altı ile sosyal medyayı az kullanan ülkeler arasında bulunduğunu belirtti.

Arkadaş listesini tanınmayan veya güvenilmeyen kişilerden oluşturmanın tehlikeli olduğuna değinen Sanlav, "Sosyal medyada tanımadığınız kişilerden gelen istekleri kabul etmeyin, özel hayatınızın kapılarını açmayın. Ayrıca, üyelik gerektiren platformlara sosyal medya hesaplarınız üzerinden üye olmayın. Zararlı yazılım içeren uygulamaları tespit edemeyebilir, arkadaş listenizi, özel ve sizde kalması gereken tüm bilgilerinizi o uygulamaya açmış olabilirsiniz." değerlendirmesini yaptı.

Sanlav, indirilen bazı uygulamaların telefonda bulunan fotoğraf ve videolara erişim yetkisi istediğini, bu nedenle güvenilmeyen uygulamalara bu iznin verilmemesi gerektiğini bildirdi.

Sanlav, seyahat ve tatillerde yer bildirimi yapmanın, evden paylaşımlarda konum bilgisi vermenin hırsızlara davetiye çıkartmak anlamına geleceğine dikkati çekerek, "Kaynağından emin olmadığınız hiçbir bağlantı linkini açmayın. Gönderen kişiyi tanısanız bile kaynağından emin değilseniz tıklamayın. Zira arkadaşınızın hesabı da kötü niyetli kişiler tarafından ele geçirilmiş olabilir." dedi.

AA