logo

Otizmde erken tanı

Doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olan otizmin nedeni tam olarak bilinmiyor, bazı bilim insanları genetik geçiş üzerinde yoğunlaşırken, bazıları çevresel faktörlerden kaynaklandığını düşünüyor.

Duygusal ve sosyal gelişmede, sözel veya sözel olmayan iletişimde gecikme ya da sapma olarak nitelendirilen otizmin, bireyin hayatını olabildiğince az etkilemesi için kilit nokta ise erken tanı.

Beynin yapısını veya işleyişini etkileyen ve bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülen Otizm Spektrum Bozukluğu (OBS), “Diğerleriyle iletişim kurmayı zorlaştıran ve engelleyen bir beyin bozukluğu” olarak tanımlanıyor. Her toplumda, her coğrafyada, her ırkta ve her ailede rastlanabilen otizmin, kesin bir tedavisi yok ve genellikle hayat boyu sürüyor.

Erkeklerde kızlara oranla 3-4 kat fazla görülen otizmin bu nedenle erken dönemde kontrol altına alınması, hem otizmli bireyin yaşam kalitesi ve hayat karşısındaki duruşu hem de ailesi açısından son derece önemli.

Otizmi tespit edecek tıbbi bir test bulunmuyor, sadece klinik muayene ile teşhis edilebiliyor. Bu nedenle çocukta otizmi düşündürecek belirtilerin çok iyi gözlenmesi, iyi analiz edilerek, vakit kaybetmeden bir çocuk ve ergen psikoloğu veya psikiyatristine başvurulması, otizm belirtilerinin tamamen düzelmesinde ve tedavinin başarılı olmasında çok önemli rol oynuyor.

Çocuğun göz temasından kaçınması önemli bir sinyal!

Otizmi düşündürecek en önemli işaretler ise çocuğun göz temasından kaçınması, ismi söylendiğinde tepki vermemesi, belirgin derecede tekrarlayıcı hareketler yapması. Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte; güldürülmeye çalışıldığında çocuğun gülmemesi, dönen nesnelere karşı aşırı ilgi duyması, el sallamaması, sürekli sallanması veya parmak uçlarında yürümesi, konuşmada akranlarının gerisinde olması, gözlerinin bir şeye takılıp kalması da otizmi düşündürecek belirtiler arasında yer alıyor.

2018'de 805 çocuğa otizm tanısı konuldu

Geçen yıl, aile hekimleri 15 bin 87 çocuğu değerlendirdikten sonra çocuk ergen ruh sağlığı uzmanına yönlendirdi. Otizm tanısı konulan 805 çocuk, erken tanı hizmetinden yararlandı.

Araştırmalar, hem genetik hem de çevresel faktörlerin rolü olabileceğini ortaya koyuyor. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda da otizm görülme oranı yüzde 4-10 arasında değişebiliyor.

Sessiz, içine kapanık, "nasılsa konuşur" gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları, otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabiliyor. Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınabiliyor.

AA, NTV