Daha önce de gündeme getirilen modellere göre kıdem tazminatı fonuna her ay işveren belli bir oranda prim ödemesi yapacak. Şu an geçerli olan 30 günlük hakkın korunabilmesi içinse, işverenin aylık yüzde 8.3’lük bir prim ödemesi yapması gerecek. Sistemde asgari 5 veya 10 yıl gibi bir süre kalmak gerekecek.
Bireysel emeklilik ile kıdem tazminatının entegrasyonu daha önce de tartışılmış ve işverenden alınan kıdem tazminatı katkı paylarının, bireysel emeklilik fonlarına aktarılması gündeme gelmişti. Bireysel emeklilik şirketlerini işveren, yatırım fonlarını ise çalışanın belirlemesi öngörülmüştü. Ayrıca bireysel emeklilik sisteminde olduğu gibi devletin katkı sunabileceği de dile getirilmişti. Ancak bu modellerde, işverenin fona gereken ödemeyi yapmaması durumunda, sistemin kimin tarafından izleneceği ve bir yaptırım olup olmayacağı tartışma konusu olmuştu. Görüşe açılan taslaklarda, işverenin ödeme yapmaması durumunda, çalışanın dava açarak hakkını araması öngörülmüştü.
Kıdem tazminatı tartışmalarında fona aktarılacak kaynağın yüzde kaç olacağı da ihtilaflı bir konu. İşçi konfederasyonları yüzde 8.3’lük oranın korunmasını talep ederken, yüzde 3 veya 4 gibi oranlar da gündeme getirildi. Oranların nemalandırılması yoluyla sürecin sonunda yüzde 8.3’lük orana yaklaşacağı iddia edildi.
Oranlar konusunda uzlaşma sağlanamadı. Kıdem tazminatında sık sık Avusturya ve Brezilya modeli de gündeme geliyor. Brezilya’da işverenler çalıştırdıkları her işçi için, aylık ücretinin yüzde 8’ini işçi adına Federal Tasarruf Bankası’nda açılan hesaba yatırmakla yükümlü bulunuyor. Banka hesaplarında biriken bu paralar çeşitli yatırım araçlarıyla değerlendiriliyor. Avusturya’da ise mevcut iş sözleşmeleri devam eden işçilere hem eski sistemle devam etme, hem de yeni sisteme geçiş hakkı tanındı. Her ay işverenlerin işçiler için ödedikleri brüt ücretin yüzde 1.53’ünü kendi seçtikleri kıdem tazminatı hesabına aktarmasını öngören yeni sistemde, hesapta biriken paraların işçiye ödenmesinde de iki şart aranıyor.
Bunlar “işçi adına üç yıl boyunca prim yatırılmış olması ve iş sözleşmesinin işçi tarafından kendi arzu ve iradesiyle feshedilmemesi” olarak sıralanıyor. Hesaptaki para işçi hiç çalışmazsa emeklilikte, eğer çalışırsa ikinci çalışmasındaki sürelere bağlı olarak ödeniyor.
Hürriyet