Haccın en önemli rüknü vakfe için Arafat'ta bulunan hacı adayları, Hazreti Adem (As.) ile Hazreti Havva'nın yeryüzünde buluştuğu ve ilk tövbenin kabul edildiği Cebel-i Rahme'de sabah saatlerinden itibaren büyük yoğunluk oluşturdu.
Yol boyunca "Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke la şerike leke lebbeyk (Buyur Allah'ım emrindeyim, senin eşin ve benzerin yoktur Allah'ım)" telbiyeleri ile kafileler halinde Arafat'a ulaştırılan hacı adayları çadırlarına geçti.
Hacı olabilmek için saatleri sayan Müslümanlar, vakfe için Arafat'ta bulunuyor.
Mekke'ye yaklaşık 25 kilometre mesafedeki Arafat bölgesine dün akşamdan itibaren ulaşan hacı adayları geceyi Kur'an-ı Kerim okuyup dua ederek geçirdi. Hacı adaylarının bir kısmı ise Cebel-i Rahme'ye (Rahmet Tepesi) çıkarak dua ediyor.
Geceden tepeye çıkanlara sabahın ilk ışıklarıyla gelenler eklenince Cebel-i Rahme çevresinde büyük yoğunluk yaşanıyor.
Vakfe duasının ardından artık hacı olan Müslümanlar, Müzdelife'ye hareket edecekleri vakte kadar da ibadet ve dualarını sürdürecek.
Müzdelife bölgesine intikal edecek hacılar, burada akşam ve yatsı namazlarını cem ederek kılacak, ardından şeytan taşlamak için Cemerat bölgesine hareket edecek.
Şeytan taşlamanın ardından Mescid-i Haram'a giderek ziyaret tavafı ve sa’y görevini yapacak hacılar, tıraş olarak ihramdan çıkacak. (AA)
Arafat Dağı ve Arafat Vakfesi'nin Önemi
Hz. Adem (As.) ve Hz. Havva'nın Cennet'ten çıkarıldıktan sonra ayrı düşüp, duaların bereketiyle bir arefe günü ikindi vakti Arafat vadisinde buluşuptövbe ettikleri yerdir Arafat. İhsan ve keremi sonsuz olan Allah CC., onların dualarını kabul etmenin yanında, bir de onların neslinden olup kıyamete kadar her sene aynı gün ve saatte oraya gelerek af dileyecek olanların tamamını bağışlama vaad ve lutfunda da bulundu. Hacıların arefe günü Arafat’a çıkıp tövbe etmelerinin sebebi budur.
Arafat tüm Müslüman âleminin af ve iltica makamıdır. Kimsenin kimseye üstünlüğü olmadan, herkesin yalnızca af dileyip dua ettiği, hakikatan de mahşeri bir tabloya benzeyen yerdir. Herkesin kendi nefsinin derdine düştüğü, yalnızca Allah ve kul arasındaki iletişimin yüzbinlerce insan içerisinde yapıldığı hikmeti büyük Arafat Dağı'nda altta ve üstte birer havlu ile baş açık, yalın ayak, bütün dünyevi hallerden uzaklaşma hâlidir…
Haccın tamamlanmış olması için gerekli olan vakfe de Arafat'ta yapılır. Vakfe, hacı adayının Arafat'ta bir müddet kalması demektir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAS.) Arafat Vakfesi'nin önemi hakkında 'Hac, Arafat'tır.' buyurmuştur. Bundandır ki, Arafat Vakfe'si yapılmadan hac ibadeti yerine getirilmiş olmaz.
Ardından Mina
Arafat Vakfe'si ibadetlerini yerine getirdikten sonra Müzdelife'ye geçecek olan Hacı adaylarının sonraki durağı ise Mina'da şeytan taşlamak.
Peki şeytan taşlamanın hikmeti nedir ve nasıl yapılır?
Bu ibadet vaciptir. Burada yapılan hareketler, haccın şeairindendir. Başta bilinmesi gerekir ki şeytan taşlama öncelikle kişinin kendi iç dünyasındaki şeytanı taşlaması, ona yenilmemek için verdiği mücadelenin bir göstergesidir. Öyledir ki şeytan, Hz. İbrahim (As.), Hz. İsmail (As.) ve Hacer validemize vesvese vermeye, onları Allah’ın emrinden geri çevirmeye çalışmıştır. Onlar ise şeytanın tuzağına düşmemişler ve ona uymamışlardır. Hac ibadetinde vacip kurallarından biri olan şeytan taşlama, Hz. İbrahim, Hz. İsmail ve Hacer validemizin şeytanı kovmalarının bir hatırası olarak canlandırılır. Asıl maksat bize vesvese vermeye çalışan şeytana bir karşı duruştur.