Türkiye'nin 60 yıllık rüyası olan yerli otomobil tanıtıldı. Yurtta ve dünyada merakla takip edilen yerli otomobilin iç ve dış tasarımıyla içinde bulundurduğu yüksek teknoloji büyük beğeni topladı. Türkiye ve dünyanın ilk kez gördüğü yerli otomobil, tasarımı ve özellikleri ile beğenildi.
Başkan Erdoğan, 2022'de yollara çıkması beklenen otomobille ilgili şu detayları verdi:
"2020'de şarj alt yapımız hazır olacak. Şimdiden bu otomobil yerli ve millidir. Aracımız çevreyi hiç kirletmeyecek. Avrupa'nın klasik olmayan doğuştan elektrikli ilk ve tek SUV modelinin sahibi olacağız. Küresel bir marka peşindeyiz."
Yerli elektrikli otomobil üretim tesisi Bursa'da kurulacak. 5 modelde yılda 175 bin adet üretilecek.
Yerli otonun dikkat çeken özellikleri
Yerli otomobilin motor gücü 150 kw olarak açıklanırken, 2 çeker aracın 200 beygir, 4 çeker aracın ise 400 beygir gücünde olduğu, otomobilin 30 dakikanın altında hızlı şarjla yüzde 80 doluluğa ulaşacağı, li-ion pil hücreleriyle 300 artı ve 500 artı kilometre menzile sahip olacağı belirtildi.
Yerli otomobilin uzaktan 4G/5G bağlantıyla merkeze bağlanarak güncellemeleri yapılacak. Arıza durumunda araç servis ekibi uzaktan müdahale edebilecek. Otonom sürüş teknolojisine sahip olacak yerli otomobil, trafiğin sıkışık olduğu zamanlarda kendiliğinden dur-kalk yapacak, böylelikle sürücünün direksiyonla kontrol etmesine gerek kalmayacak.
Yerli otomobil, 7 standart, 2 opsiyonel hava yastığı ve aktif güvenlik sistemlerine sahip olacak. Tüm tekerlerden çekiş ile 400 beygir güce sahip olacak. 0-100 kilometre hıza 4,8 saniyede ulaşacak araç, 180 kilometre azami hıza sahip olacak.
Aynı mesafeyi kat etmek için daha düşük enerji gereksinimine bağlı olarak kilometre başına maliyet, içten yanmalı motorlu otomobillere göre yerli otoda çok daha düşük olacak.
Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan, 1986'da İlim Sanat Dergisinde kaleme aldığı başmakalesinde; kendi otomobilimizi, tankımızı ve uçağımızı kendimiz üretmemiz gerektiğini şu özlü ifade ile ortaya koymuştu:
"Kendi otomobilimizi, tankımızı, uçağımızı, radarımızı, füzemizi, atomumuzu, uydumuzu kendimiz yapmalı, ‘ağyar’a muhtaç durumdan kurtulmalı, taşıma su ile değirmen dönmeyeceğini bunca acı tecrübeden sonra anlamalıyız."