'Spor yapmak kalp hastalıklarını azaltıyor'
Son Güncelleme: 18 EKİM 2016 - TSİ 11:04
Vücudu zorlamadan yapılan düzenli sporun kalp krizi riskini azaltıyor,özellikle baypas ameliyatı sonrasında hekim bilgisinde yapılan spor da yeni hastalık oluşma oranını düşürebiliyor.
Kalp ve Damar Cerrahı Doç. Dr. Yaman Zorlutuna, kalp ve damar hastalıklarının tüm dünyada önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek "Verilere göre, Türkiye'de kalp ve damar hastalıkları, ölüm nedenleri arasında, yılda yaklaşık 205 bin kayıpla ilk sırayı alıyor." dedi.
Kanda bulunan yağların kalsiyum ile bir kompleks oluşturarak kan damarlarının iç yüzeyinde toplanmasıyla ortaya çıkan damar sertliğinin, koroner kalp hastalıklarının en önemli nedeni olduğunu ifade eden Zorlutuna, damar sertliğine aile öyküsü ve şeker hastalığının dışında yüksek kan basıncı, yüksek kan yağları, tütün alışkanlığı, obezite ve hareketsiz yaşamın yol açtığını aktardı.
"Hekim bilgisi dahilinde yapılmalı"
Zorlutuna, vücudu zorlamayacak şekilde yapılan sporun, birçok hastalığın gelişiminde önemli bir etken olan obezite ile mücadelede önemli bir silah olduğunun altını çizerek "Düzenli spor yapmak, koroner arter hastalığından korunmakla kalmıyor, koroner baypas ameliyatı olanların tekrar aynı hastalıkla karşılaşmasını da önlüyor." diye konuştu.
Risk faktörleri ortadan kaldırılmadığında, damar sertliği gelişme riskinin devam ettiğini vurgulayan Zorlutuna, şunları söyledi:
"Dolayısıyla, koroner baypas ameliyatı geçirenlerin, bir daha aynı hastalıkla karşılaşmamaları için özellikle hareketsiz yaşam tarzından uzaklaşması gerekiyor. Bunun için hekim bilgisi dahilinde düzenli spor yapılması öneriliyor. Bilimsel çalışmalar, düzenli sporun kalp krizi ve felç riskini azalttığını gösteriyor. Bu durum koroner baypas ameliyatı için de geçerli. Araştırmalarda, koroner baypas ameliyatı sonrası düzenli yapılan sporun yeni hastalık oluşması riskini yüzde 27-31 oranında düşürdüğünü gösteriyor."
"Her kalp hastası aynı sporu yapamaz"
Koroner arter hastalıklarının, kalp adalesini besleyen ve koroner arterler olarak adlandırılan atar damarların daralma veya tıkanması ile kan akımının kısmi ya da tam kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalık olarak tanımlandığını belirten Zorlutuna, hastalığın ilaç tedavisi, koroner balon, stent uygulaması veya baypas ameliyatı gibi tedavisinin olduğunu aktardı.
Tedavinin hastanın durumuna göre değiştiğine değinen Zorlutuna, tedavinin şekli, etkinliği ve sonuçlarına göre de egzersiz programlarının farklı olduğuna dikkati çekti.
Zorlutuna, kalp hastalarının tedavinin ardından mutlaka hekiminin belirlediği süre ve ağırlıkta egzersiz yapması gerektiğini ifade etti.
Baypas ameliyatı sonrasında hekim tarafından belirlenen egzersiz programının, yürüyüş, hızlı yürüyüş, bisiklete binme, yüzme, grup aerobik gibi büyük kas gruplarını hareketlendiren ve devamlılığı olan sportif aktivite olabileceğine dikkati çeken Zorlutuna, bunun dışında eklem ve iskelet sistemi hastalıkları veya bacak damarlarında tıkanıklık bulunanların, kol ve omuzlara odaklanan ergonomik hareketlerden oluşan egzersiz yapabileceklerini söyledi.
Zorlutuna, egzersiz öncesinde mutlaka 10 dakikanın ısınma ve gerilme için ayrılması gerektiğine işaret ederek şöyle konuştu:
"Planlanan egzersiz programına her gün uyulmalı. Program, belli bir süre içinde kolaydan zora doğru artırılmalı. Temel egzersiz, 20-40 dakika devam etmeli. Egzersiz sonunda, daha yavaş ve daha az efor gerektiren, 5-10 dakikalık bir soğuma periyodu bulunmalı. Baş dönmesi, ritim bozukluğu, fiziksel aktiviteyle ilgili olmayan nefes darlığı, göğüs ağrısı veya baskı hissi olduğunda spor hemen kesilmeli. Ateşli bir hastalık varsa spora ara verilmeli."
"Egzersiz amacıyla asla koşulmamalı"
Zorlutuna, baypas olanların yaşamının her evresinde daha dikkatli olması ve bunun spor programlarına yansıtılması gerektiğini dile getirerek egzersiz amacıyla asla koşulmaması gerektiğini vurguladı.
Koşma fizyolojisi ile yürüyüş arasında önemli farklılıklar bulunduğunu, koşma sırasında kemik ve iskelet sisteminin zarar görebildiğini anlatan Zorlutuna, "Koroner baypas ameliyatından sonraki ilk 6 hafta düz yolda yürümek uygundur. Bu dönem sonunda, bireysel kapasiteye göre, hafif yokuş da çıkılabilir. Ameliyattan sonraki ilk 4-6 hafta denge sağlamakta güçlük çekilebilir. Bunun için engebeli arazi ve kumsalda yürüyüşten kaçınılmalı." dedi.
Zorlutuna, spordan 1-2 saat önce yemek yenilmemesi gerektiğini de belirterek "Egzersize başlamadan önce mideye yük olmayacak, küçük atıştırmalıklar yenilmeli; boş mideyle spor yapılmamalı. Egzersiz sırasında yeterli sıvı almaya özen gösterilmeli. Ritim sorununa neden olabileceğinden, saunadan, aşırı soğuk ve sıcak duştan kaçınılmalı. Fiziksel aktiviteden 15 dakika sonra duş alınmalı." uyarılarında bulundu.
"Kalp hastalığı bulguları devam edenler spor yapmamalı"
Koroner baypas ameliyatından sonraki ilk 3 ay içinde golf ve tenis oynanılmaması veya yüzülmemesi gerektiğinin de altını çizen Zorlutuna, "Bu sporlar sırasında, henüz tam olarak kaynamamış olan göğüs kemiği ilgili sorunlarla karşılaşılabilinir. Göğüs kemiğinin tam olarak kaynaması 8-12 haftalık bir zaman alır. Bu süre içinde 5 kilogramdan daha ağır cisimler kaldırılmamalı, itilmemeli veya çekilmemeli." dedi.
Çok sıcak ve soğuk havaların, koroner baypas ameliyatı olanların egzersiz programını olumsuz etkileyebileceğini bildiren Zorlutuna, sıcak havalarda sabahın erken veya günün geç saatlerinin, çok soğuk havalarda ise günün daha sıcak olan öğle saatlerinin tercih edilmesi gerektiğini söyledi. Zorlutuna, akciğerlere çekilen soğuk havanın olumsuz etkilerinden korunmak için ağız ve burunun bir atkı ile kapatılması gerektiğini bildirdi.
Kalp hastalığı bulguları devam edenler ve buna bağlı olarak istirahat sırasında göğüs ağrısı bulunanların spor yapmaması gerektiğine dikkati çeken Zorlutuna, şunları kaydetti:
"Kalp yetmezliği tablosu içinde olanlar, atrial fibrilasyon gibi kronik ritim sorunu, aort darlığı gibi kalp kapak hastalığı bulunanlar, kalp pili takılmış ve bu pilin uyarılarına bağımlı, kalp ve damarları ilgilendiren ve ciddi enfeksiyonu olanların spor yapmaması gerekir."
AA