Şaban ayı nasıl idrak edilmeli?
Son Güncelleme: 24 MART 2020 - TSİ 22:28
İlim, fikir ve gönül önderi Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan Hocaefendinin; Şaban ayını, bu ayın önemini ve bu ayda yapılması gerekenleri anlattığı "Peygamberimiz Gibi Düşünmek ve Ona Çokça Salavât Getirmek" başlıklı Cuma sohbetini istifadenize sunuyoruz.
Allahu Teâlâ hazretleri mübarek günlerin, ayların, zamanların bereketinden cümlenizi azamî istifade edenlerden eylesin. Şaban ayına girmiş bulunuyoruz. Bu Receb, Şaban ve Ramazan'a üç aylar diyoruz. Bu üç aylar hakkında Peygamber Efendimiz'in özel ihtimamı, sevgisi, tavsiyeleri var. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: Recebü şehrullah. "Receb, Allahu Teâlâ hazretlerinin ayıdır." Şabanı şehrî. "Şaban ayı benim ayımdır." Ramadânü şehrü ümmetî. "Ramazan da ümmetimin ayıdır." Tabii Şaban ayı olunca Ramazan'a da bir ay kaldığını hemen hatırlıyoruz, heyecanlanıyoruz
Bütün aylar, zamanlar, yıllar, dünya, gökler, yerler, varlıklar her şey Allah'ın. Allah'ın yarattığı, Allah'ın mülkü, Allah'ın sahibi olduğu varlıklar hepsi, tüm yaratıklar. Ama Receb ayının Allah'ın ayı olması, orada Allah'a yönelelim, tevbe edelim. Allah tevbeleri kabul eder. Allah'ın kullarının dönüşlerini kabul ettiği aydır diye sizi Receb ayında ibadetlere teşvik etmiştik.
Şaban da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ayı. Şaban ayının başındayız. Şaban ayında da Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i iyi tanımaya, onun sünnet-i seniyyesini öğrenmeye ve uygulamaya gayret etmeliyiz diye düşünüyorum. Çünkü cennete ancak mü'minler, müslümanlar girecek. Allah'ın varlığını birliğini anlayabilmiş olanlar, sezebilmiş olanlar, inanmış olanlar, küfre ve şirke düşmemiş olanlar, bâtıl yanlış inançlarda kalmamış olanlar, hayatını güzel geçirmiş olanlar girecek. Mü'min olanlar girecek ama insan mü'min ve Müslüman olduktan sonra da ne yapacağını Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'e bakarak öğrenecek.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendisine Kur'ân-ı Kerîm indirilen ümmetin, insanların Kur'an'ı en iyi bileni, bir; çünkü kendisine indirilmiş, en iyi uygulayanı, iki. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Kur'ân-ı Kerîm iner inmez onun ahkâmına göre derhal uygulamayı kendisi bizzat yapardı.
Onun için Kur'ân-ı Kerîm'e uygun yaşayan, Allah'ın emirlerini tutacak bir Müslüman olarak yaşamak isteyen bir kimse ne yapacak?
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i kendisine örnek alacak, sünnetini, hayatını, zihniyetini öğrenecek, hayat hakkındaki görüşlerini öğrenecek. Kendisini ona göre ayarlayacak. Çünkü ondan daha iyi Kur'an'ı anlayabilmiş, Allah'a güzel kulluğu yapabilmiş kimse yok. En güzel kulluğu yapan o, Kur'an'ı en iyi anlayan o, en iyi Müslümanın nasıl olması gerektiğini düşündüğümüz zaman karşımızdaki en güzel örnek, numune, örnek insan, parmakla gösterilecek insan, ibret alınacak, uyulacak insan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. Onun için madem Şaban ayı, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in ayıdır. Kısaca Peygamber Efendimiz'in sünnetine ittibâyı öğrenmeliyiz. Çünkü cennetin yolu sünnete uymaktan gider. Sünnet-i seniyyeye sarılmak dinimizin aslı, esasıdır. Bu ayda onu öğrenelim. Sahih, kısa bir kitaptan Peygamber Efendimiz'in hayatını, sîretini, -sîreti: hayatı demek, hayatını anlatan eser demek.- hadîs-i şerîflerini okuyalım. Mesela Riyâzü's-sâlihîn kitabını Şaban ayı içinde hatmedelim, bitirelim.
Peygamber Efendimiz, çok oruç tutmuştur. Receb ayı çok oruç tuttuğu bir aydı, Şaban ayında da tutardı Peygamber Efendimiz. Yalnız, bir tavsiyesi var. Onbeşinci gecesi Berat gecesi olacak. Ondan sonra, Şaban ayının ikinci yarısından, 15'inden sonra biraz oruç tutmamayı tavsiye ediyor.
Neden?
Oruç tutmamasın da insanın vücudu biraz kuvvetlensin, Ramazan'a hazırlık olsun diye. Ramazan'a hazırlıklı girmek için. Ama Peygamber Efendimiz Şaban'da da çok oruç tutardı.
Bir de bu ayda ben size salât ü selâmı çok eylemenizi tavsiye edeceğim.
Bu konuda iki hadis ile sözümü bitirmek istiyorum. Peygamber Efendimiz, Enes radıyallahu anh'ın rivayet ettiğine göre, Buhârî'de ve diğer kaynaklarda var, buyuruyor ki:
"Bir kimse bana bir defa salâvat getirirse, salât ü selâm ederse, bir defacık bana salât ü selâm ederse bir kişi, Allah ona on salât ü selâm eder. On günahını, hatasını affeder. Onun mânevî rütbesini, derecesini on misli artırır, on derece yükseltir." Bir salâvattan bu kadar faydalar hâsıl oluyor.
Allah'ın kuluna salâtı ne demek? Biz Peygamber Efendimiz'e bir salât ü selâm getirince Allah on salât ü selâm edecek bize. Bu ne demek?
Allah'ın kula salât ü selâmı, ona rahmetmesi demektir. Bizden duadır ama Allah yaptı mı, Allah'ın rahmeti demektir. Demek ki Allah bir salât ü selâm getirene on rahmet ihsân edecek, on günahını affedecek, on derece yükseltecek. Daha çok olursa? Mesela biz ihvanımıza, kardeşlerimize diyoruz ki, günlük vazifelerinizden birisi de 100 defa salâvat getirmek.
Câbir radıyallahu anh'den, buyurmuş ki Peygamber Efendimiz:
"Bir kimse günde bana yüz defa salât ü selâm getirirse Allah onun 100 hâcetini kaza eder."
Hâcetini kaza etmek ne demek?
Yüz ihtiyaç duyduğu işi yapar, bitirir ona verir, 100 işini görür demek. "Bu 100 işin 70 tanesi âhirete aittir, âhirette görecek faydasını." "Otuz tanesi dünyası içindir."
Buradan anlıyoruz ki, bir insan Peygamber Efendimiz'e günde 100 salâvat getirirse, onun o gün Allah dünyaya ait 30 işini ihsân edecek, bitirecek, görecek, verecek. Otuz lütf-u ilâhiye erecek. Yetmiş tanesi de âhirete kalacak.
Onun için azîz ve sevgili kardeşlerim!
Şaban ayınız mübarek olsun. Şaban ayı Peygamber Efendimiz'in ayı olduğu için sünnet-i seniyesini, hayatını, hadislerini okuyun. Riyâzü's-sâlihîn'i bitirin diye rica ettim, tavsiye ettim. Bir de Efendimiz'e salât ü selâmı çokça getirin. Bakın bir salât ü selâm getirince insan neler kazanıyor. Yüz defa salâvat getirdiği zaman da ne kadar büyük mazhariyetlere insan nâil oluyor. Onun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e salât ü selâmı bu ayda çoğaltın.
Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi Peygamber Efendimiz'in sevgisine, iltifâtına, teveccühüne, rızasına, şefaatine erdirsin. Gül cemâlini rüyalarınızda görmek nasip etsin. Âhirette ona komşu olmak nasip etsin. Sizlere de, bizlere de, sevdiklerinize de...
Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan (Rh.a) - Aralık 1996